SEYMEN KIYAFETİ :
ASIRLARDIR ANKARA ÇEVRESİNDE BU GÜNE KADAR GELEN SEYMEN KIYAFETİNİ GELENEĞİMİZ DE OLDUĞU GİBİ AYAKTAN BAŞA ANLATACAĞIM.
SEYMEN KIYAFETİ.Ayakta YEMENİ Tabir edilen Üstü Keçi derisinden Altı Sığır derisinden Yapılan Bir ayakkabıdır.Yüzyillarca ayni şekilde yapılmış önceleri sağı solu olmayan tersten dikilerek ve ıslatılarak çevrilen içine Taban astarı olarak yine hakiki deriden çiriş ile taban astarı yapıştırılan bazen astar ile taban arasına İnce kil konularak ayaktaki terlemeyi pişmeyi önleyen organik bir ayakkabıdır. Yemeninin yazlığı Kışlığı Mevcuttur. Kışın giyilmesi Planlanan yemeninin üzerine İç yağı ve Balmumu Sıcak karışımı sürülerek ve iyice emmesi sağlandıktan sonra su Geçirmez özelliği sağlanan kışlığı ve yazlığı vardır. Yemeninin arka kısmı kulaklı olanı vardır buda Kalevle olarak adlandırılır çekecek yerine bu kulaktan tutularak giyimi kolaylaştırılmış ve ayrı bir estetikte sağlanmıştır. Gelelim Yemeninin ayak numaralarına Tarihte bu günkü gibi ayak numaraları yoktu ama Atalarımız her bir ayağa göre numarası yerine Yemeninin Büyüklüğüne göre adlandırmıştır.
Misal. ULU AYAK,ÖRÜZKER,LORTA,ZENNE,ORTA AYAK,İKİÇ AYAK,ASIRPA,KÖTANE, kalıp no ve adlarıdır. Bu gün bile bir Seymen Tarihi ayak kalıp adını bilmesi gerekir.
Tiftik Çorap : ayağa diz boyuna kadar uzunluğu olan Yün Çorap Özellikle Tiftikten örülür, Bu Çorabı umumiyetle Seymen’in Yavuklusu. Annesi Bacısı. Örer. Bu çorabında dili vardır çorabın örülme Tarzına Göre ve Motifine Göre Kişinin Evli Bekar Nişanlı Dul Olduğu Bilene göre anlaşılır .Bu çoraplar tarihte de bazı Renklerde de giyilmiştir. Misal Siyah Çorap. Yaslı Günlerde ve Eşi ölen Yas tutan seymenin Giydiği Çoraptır. Ayni Şekilde Başa Siyah POŞU sarıldığı Gibi.
ZIVGA : Pantolona benzer arkası Potur zıvga. ŞAYAK denen yine Tiftik Kumaştan Verev olarak dokunmuş bir giysidir Paçaları yani ŞİRAZE Kısmı diz altı Bacağı sıkıca saracak ve baldırı saracak şekilde yapılmış bel kısmı gayet bol belinde Uçkur tabir edilen Kaytan iple bağlanan ZIVGA Yaz Kış giyilen yazın serin Kışın sıcak Tutan bir Giysidir Bu gün Bile Anadolu Bir çok Köyünde Şirazesi uzun Pantolon şeklinde olanı giyilmektedir.dokuma özelliğinden kolay yırtılmaz Ata binen seymen zıvganın arkasındaki artık potur çıkıntıdan dolayı Rahat ve uzun süre at üstünde rahat eder.
Zıvgadan sonra Seymen Önce İçlik giyer yün Fanila üstüne Kadife atkılı sedef Düğmeli Yelek giyer savaş zamanı bu Kadife yelek altına Keçe veya çok sıkı dövülmüş Manda derisinden BAĞIR YELEĞİ Giyer Keçeyi kılıç zor keser Bu gün BAĞIR YELEĞİ Unutulmuştur.
OSMANİYE İŞLİK. Kırmızı zemin üzerine beyaz çizgili soft Kumaştan Kol ağzı bol Gömlek giyilir. İnsan Cenk sırasında bazen Kendi Kanından bile ürker Korkar Bu renk Mintanının bu durumu önlemesi için Giyildiği söylenmektedir. Osmaniye İşliğin Önü V harfi şeklinde dir Kol Uçları ve Göğüs ön Kısımları sarı sırma veya sarı tel kırma ile işlenmiştir. Bu Osmaniye İşlik Giyildikten sonra. Karın Kısmına şal Sarılır Bu ŞAL Tahmini 3 veya .3.5 metre boyundadır bir metre enindedir Bele sarılır ucu üçken haline getirilir ucunda 3 metre üstünde keten kaytan ip vardır ucu bir yere Bağlanır seymen Kendi etrafında döne döne sıkıca bu Şalı sarar. Ve Ankara da BADEMLİ ŞAL kullanılmakla beraber Hilalli şal ,Gürtü adı verilen Baklava dilimine benzer desenli Şallar Kullanılmış bu şallar Yün ve keten karışımı Kumaştan Dokunmuştur SEYMENİN KEFENİ Sayılır Çünkü Seymen vefat ettiğinde Bu şala sarılarak defnedilir. Bazı Kişiler Seymenlerin LAHURİ ŞAL Kullandığını ifade etsede LAHURİ ŞAL Ankarada Ağazadelerin Eşrafın zengin Kısmının Kullandığı beline sardığı Gayet Kıymetli İpekten dokunmuş Zenginliğin simgesi o devirlerde bir Tarla parası Tahmini 30 altın değerindedir . Seymenler hiçbir zaman bu şalı Silahlık altında kullanmamıştır menşei LAHORDUR BU ŞALIN.
SİLAHLİK : Keçi derisinden 7 kat yapılan hem Seymen’in silahını kamasını Taktığı ve para kesesini Tütün tabakasını ağızlığını Çakmağını muhafaza ettiği bir çok gözü olan Karnını örten bir nesnedir İnsanın en zayıf yerlide karın Bölgesidir. Kama bıçak kılıç saplanmasını da önleme özelliği de vardır. Yanlardan vücudu saran çiftli kayış ve tokası olan kayışları vardır önce en altan sıkıca orta ve üst bağlanır uçlarında deriden yapılmış sicimler vardır kayışların fazlalığını toplamak için kullanılır.
CEPKEN.SIRMALI CAMADAN. FERMANİ VE SALTA.: Atlı seymen,At üstünde Kartal Kanat Cepken veya sırmalı camadan giyer. Atın üstünde Kartal kanat Cepken Rüzgarla beraber uçan bir Kartalı andırır Yalınkılıç Seymen’e ayrı Bir İhtişam verir.
SIRMALI CAMADAN VEYA SALTA: beden özelliği birbirlerine benzemekle beraber. Camadanın dirsek hizasında yen içinde lastik veya bağları vardır kol ağızlarında sırmadan ilikleri ve top sırmadan düğmeleri vardır icabında sanki Bir Fermani Gibi Cekete benzer duruma getirilir.
Kartal kanat cepken ve Sırmalı Camadan Düğünde dernekte Atlı Gösteride ve seymen alayı Yürüyüşünde giyilir Fermani ise Günlük hayatta da giyilmiştir ( Sakarya savası sırasında vagonlardan Silah Ve mühimmat İndiren Ankaralıların Giydiği gibi ) Ankara Kulübü .Etimesgut seymenlerinin Ceket vari giydikleri üzeri kolları işlemeli FERMANİDİR.
SEYMEN BAŞLIĞI : Tarihte 2. Mahmut Devrine kadar Seymenler başlarına BÖRK üstüne Kefiye veya Poşu Tabir edilen Her yörenin simgesinin renklerini Havi İpek sargılar sararken 2. Mahmut döneminden sonra Fes Üstüne ÇEKİ sarmaya başlamışlar Memurlar sadece püsküllü fes takarken sivi Halk Ve Seymenler Fes Üzerine Çeki Sarmaya Başlamışlar Şapka kanunundan sonrada namaz takkesi Siyah Bordo yeşil Takkeler üzerine Poşu veya Kefiye sarmaya başlamışlar ve bu güne kadarda devam etmiştir. Tarihte Poşunun Seymen’in Başını sıcaktan soğuktan Korumak için posu sardığı Bilinmekle beraber bir faydası da seymen yara aldığında sargı bezi veya kolu askıya almak içinde kullanılmıştır.
Seymen Silahları : Seymenler Geleneksel kıyafetlerinin bir parçası olarak Kemik saplı veya Gümüş saplı kama Taşımışlardır. Umumiyetle Çerkez kamaları ile benzer özellikleri vardır. Boyları şekilleri itabari ile Kama İki taraflı iki ağızlı keskin ortası oluklu bazen üzeri kısa bir ayet veya besmele yazı lı Kamalar Olmuştur. Hiçbir zaman silahlığa Kılıç veya Pala takılmamış veya Çift kama Takılmamıştır. Geçmiş Tarihte Ankara ya Doğu illerinden gelen BOZO isimli bir Eşkıya saymen kıyafetine benzer Kıyafette silahlık üstüne 2 Kama veya Pala Takmış Üstüne de Hapisane Tespihi sarmıştır bu Kötü örnek sanki geleneksel bir Kıyafet Gibi algılanmış bu günlerde bile bu ananemizi bozan hareketlerde bazı kişilerde görülmektedir Tamamen yanlış ve Törelerimizi Bozan Bir Olaydır.
Kılıç Taşınması 1806 Yılında yasaklanmış sadece subaylar dışında herkese ve 1950 yılında da Askeriye dışında Kılıç İmalatı tamamen yasaklanmıştır. Ama Şapka kanunu gibi bu kanunlarda kadük oluştur. Seymenlerin elinde asırlardır Boylarını simgeleyen başlıklı Kılıçları ve yatağanları olmuştur Ankaralı Seymenlerin Şahin başlı ve kartal Başlı Kılıçları simge olmuştur. Sırası gelmişken Hz osman dan Hoca Ahmet yeseviye Ondan Edeb Aliden Osman Beye Abdülhamit hana kadar gelen KAYI BOYU kılıcının sırrı 1980 senesine kadar Çözülememiştir. İki Ayrı çeliğin tekrar dövülerek Ve Bilinmeyen bir usulle su verilen bu Muhteşem Kılıç Türk Tarihinin simgesi olmuş halen Topkapı sarayı Müzesinde sergilenmektedir.
Seymen Aksesuarları : 1900 Yılların Başların dan İtibaren Seymenler saat ve buna bağlı Gümüş KÖSTEK Kullanmış Gümüş Köstek boyundan silahlığa uzanan Gümüş zincir ucunda saat silahlık içinde ve silahlık dışında sallama Tabir edilen 3 parçadan oluşan uçlarında zincire bağlı gümüş mini toplar olan göğüste iki zinciri Birleştiren parça ile bütünleşmiştir.
Hamaylı. Gümüş Muskalık, Gümüş.Tabakalık. Ve Boyunda Deri Kılıf içinde ÇEVŞENİ KEBİR. KOLDA PAZIBENT. İhtiyari olarak kullanılmış. Cenk zamanı Silahlık içinde El ayası kadar Temiz Yıkanmış YAPAĞI Taşımıştır Kama Bıçak yarasında Bir miktar Kızgın Yağ veya yalnız Yara üstüne Tampon yapmak için.. Köstek Olarak bazı Seymenler de BERGAMA Tipi Köstek Kullanmışlardır. Ama Ankara Civarındaki Seymenler Sallamalı Tabir edilen GÜMÜŞ KÖSTEK Kullanmışlardır.
TESPİH: Seymenler elbette Tespih Kullanmışlardır Silahlık İçinde 33 Taneli Namaz Tespihi veya İri Taneli Strese Karşı KEHRİBAR tespih. Hiçbir Zaman Kamanın üstüne sarılı Tespih Kullanmamışlardır.
A.HALUK BALABAN.
Kaynak Kişiler : Ankara Kulübü Başkanlarından KEMAL GÖKTAN. ATIF BENDERLİOĞLU ( Milli eğitim Bakanı ,Ankara Belediye Başkanı ) Dr İLHAN AKÇAY Ankara Belediyesinde sanat tarihi uzmanı. Şeref Erdoğdu. Sadık Ergun. İbrahim Somçelik.
Kaynak Kitaplar ; SEYYAH KANDEMİR ANKARA 1932. Eseri. ANADOLU DERLEMELERİ. 1965 ( Halil Bedi Yönetken ) VE YAĞCIOĞLU FEHMİ EFE.
HER HAKKI MAHFUZDUR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder