30 Ekim 2020 Cuma

 AHİLER.

Ahilik, kelime olarak, Arapça “kardeşim” anlamına gelen “Ahî” kelimesinden gelmektedir. Bunun yanında, Ahî kelimesinin Türkçe kökenli “Akı” kelimesinden geldiğini savunanlar da vardır. Akı kelimesi “eli açık, cömert, yiğit” gibi anlamlara gelmektedir.
Anadolu halkının ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir boyut oluşturan Ahilik; dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimidir. Bu anlamda Ahiliğin, işçinin, çalışanın, üretenin, namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve adaletli yönetimin simgesi olduğunu söyleyebiliriz.
Ahiliğin temel ilkelerini şöyle sıralayabiliriz
- Ahilik, halka dönük bir kurumdur. Kendi ticaret çıkarını diğer meslektaşlarından üstün tutmayan kişi mutluluğu halka hizmet edip yararlı olmakta arar.
- Belli bir süre, bir iş basamağında kalarak olgunlaştırılan yamak-çırak-kalfa-usta hiyerarşisi kurmayı ve bu basamaklarda baba-evlat ilişkisi gibi öğreticiye candan bağlanmak suretiyle sanatı, sağlam ahlaki ve mesleki temellere oturtmayı amaçlar.
- Esnaf ve sanatkârlıkta önemli bir sorun olan üretici-tüketici çıkar ilişkilerini, birbirleriyle sürtüşmeye düşmeyecek şekilde ayarlar.
- İşe saygı ve çalışkanlık, yardımlaşma ve haksızlığın cezalandırılması da Ahilik kurumunun temel ilkeleri arasındadır.
Ahilik geleneğine göre bir ahinin
- Alnı açık olmalı,
- Eli açık, cömert, yardımsever olmalı,
- Sofrası, kapısı açık olmalı, nesi varsa misafiriyle paylaşmalıdır,
- Dilini yalandan, gıybetten, iftiradan bağlamalı,
- Gözünü ayıp aramaktan, elini haramdan bağlamalı,
- Belini bağlamalı, kimsenin namusuna göz dikmemelidir.
Böyle güzel ilkelerle var olmuş olan Ahilik kurumumuz, Osmanlılar döneminde lonca, gedik kuruluşları olarak devam etmiş; Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte de esnaf teşkilatlarımız, yasal düzenlemelerle çalışmalarına devam etmiştir. Bugün peştamal kuşanma yerine diploma verilmekte, esnafın ve çalışan kesimlerin sosyal güvenlikleri Devletimizin sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla sağlanmaktadır. Esnafın ve çalışanlarının hakları Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlikleri ve Konfederasyonlarca korunmaktadır. Ahilerin kurduğu esnaf ve sanatkâr birliklerinin koyduğu ana ilkeler, daha sonraları bu alanda hazırlanan yasaların ve tüzüklerin temelini oluşturmuştur.
Günümüzde, esnaf ve sanatkârların oluşturduğu kurumlar; Ahiliğin insana değer veren, dayanışmayı özendiren ve adaleti amaçlayan temel ilkelerinden yararlanmakta, insanlığın ortak erdemleri olan sevgi, bilgi, dostluk, adalet ve dayanışma gibi değerlere önem vermektedir.
Ankara’mızda 10 yıl süren bir ahi Cumhuriyeti Vardır 1344 ve 1354 yılları arasın da Ertana beyliğinin sonar ermesi üzerine Ahilerin ve Seymenlerin Birlikteliği ile Ahi Beyi ahi Babası seçilmiştir.
Ankara da Ahi adını taşıyan 22 mescit zaviye ve medresesi mevcuttur Ankara da En büyü Ahi Mezarlığı Ahi Şerafettin Cami üstünde Kesik Baş türbesi Altında Mevcut iken Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki Tarafından Dozerlerle sürülerek Mezarlar Kaldırıldı Oto park Yapıldı Bir Ankaralının Ankara da sözde her etkinliğe katılan dernekten tek ses çıkmadı. Tarihine sahip çıkmayan idareciler makam ve takke kapma peşine düştüler. Halende Ahilik Haftasına sahip çıkılmamakta sadece Ankara sevdalısı Sayın Derici zade Faruk Bey bu konuda canı malı ile tanıtım ve mücadele vermektedir.ve Değerli Prof Dr Mehmet Tuncer Hocamız Ankara Ahileri . Ankara Hanları üzerine cok ciddi ve değerli Araştırmalar Yapmış ve Yayınlarda Bulunmaktadır.
Ankarada AHİ adını taşıyan 22 civarında Cami mescit zaviye olduğunu Belirtmiştik Ahi Şerafettin ( Aslan hane Cami ) Ahi Elvan Ahi Yakup.Ahi mamak. Ahi Mesut.Ahi Tura. Yeşil Ahi. Genegi Ahi Arap. 500 Yıl Öncesindeki Tahriri defterlerinde 25 Ahi Vakfiyesi olduğu 11 Ahi mezarlığı olduğu Kayıtlarla sabittir Bu Konulardada sayın Dr Necati Yalın Hocamızın da araştırma yazıları önemli yayın organlarında yayınlanmıştır Hamamönünde İnönü İlk oklu arkasındaki Mahalle Tarihte Ahi Murat Mahallesi Olarak bilinmektedir.
Ahi teşkilatının Tabi bir ferdi olan Seymenler Ahi esnaflarınında bel kemiğini teşkil etmektedirler Tarihi zaman içinde. Ahi loncalarının Başlarına Mutlaka Mesleğinde başarılı Çalışkan Genç Yiğit Seymenler Yiğitbaşı olarak seçilmiş. Ahilik teşkilatına büyük hizmetleri olmuştur.
Ahilerde mesleğinde Başarılı olanın Ustası Tarafında Şed Kuşanması ile Seymenlerin Şal Kuşanması Ve Baş bağlaması Törenleri Özdeşleşmiş bir Ritüeldir. Ahilerde Meslek Kurallarının İhlalinde Papucunun dama atılması ile Seymenin Ferfene ve Çümbüş Törelerinden atılması papucunun ( Yemenisinin ) ters çevrilmesi Ritüeli özdeşleşmiş bir ananedir. Her ikisin dede ağır cezalar gerektirir yeniden eski itibarlarının kazanılması hususu. Çok zordur.
80 e yakın Esnaf ce Ahi Teşkilatının en büyük sanatkar Loncalarını Seymenler teşkil etmişlerdir Ahi Teşkilatı içine alınmayan meslek kuruluşları da mevcuttur Bunlar Kasaplar. Tellallar tellaklar. dır.yinede bu meslek erbapları Ahi babalarca takip edilmişlerdir. Ahi Babadan sonara gelen Kişilere BADEHU adı verilir Manası Ondan sonra demektir ve hemen hemen seymenlerden seçilmişlerdir Ahi Seymenlerden Bir Kısmı da Ribat denen Ahi zaviyelerinin Korunmasında vazife Yapmışlardır.
Ahi teşkilatının Kurucusu Ahi Evran Debbağlıkla yani dericikle uğran bir kimsedir Ankarada da Tiftik ticarinden sonra en büyük Hizmet ve geçim Kaynağı Dericilik olmuştur.Orta Asyan gelen atalarımızdan kalan dericilik Ankaralıların bir yaşam kaynağı olmuştur Hatip çayı kenarında yüzlerce Tabakhane ve deri iş yerleri mevcuttur Cumhuriyetin ilk dönemine kadar Yaşayan Dericilikte zamanın Ve teknolojinin Baskısına dayanamamış Yok olmaya Başlamıştır.
Bu gün ayağındaki Yemeninin hangi deriden yapıldığını ve tarihteki Ayak numaralarının adlarını Bilmeyen Çakma seymen Başları seymen Kol başları mevcuttur. Seymenliği sadece oyun figürü olarak estetik oyun Tarzı ile oynamak zannedenlerin Alayının Ciddi bir eğitimden geçmeleri gerekmektedir fakat bu eğitimi ve bilgiyi verecek Seymen Büyükleri de kalmamıştır Tarihi araştırma yapanlarda yoktur.
Ahilikle Seymenlik Ayrılmaz bir Bütündür. Ahiliğin bütün olguları Ankara da mevcutken Ahi cumhuryeti Ankarada mevcutken Sadece Kırşehirde Kutlanması bence Ankaralılar adına Üzüntü kaynağıdır Ahi evranın Timur Askerlerince Kırşehirde Öldürülmesi ve Kabrinin Orada olması Ankara da Ahi Tarihini Yok sayanlara bu kısacık makale ibret olmalıdır.
yüzyıllarca daha eskilerine, her zaman yararlanması gereken, bağrımızdan örnekler:
* Eğrisi varsa bizden, doğrusu elbet sizin.
* İlim ve sanattan haberdar olmayanlar aç olur, herkese muhtaç olur.
* Gelen gelsin saadetle, giden gitsin selametle.
* Doğru olsan ok gibi elden atarlar seni, eğri olsan yay gibi tutarlar seni. Menzil alır doğru ok, elde kalır eğri yay.
HALUK BALABAN. Arşiv.
Fotoğraf açıklaması yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder