"GENETİK KAYNAKLARIMIZIN YAĞMALANMASI"
Bütün dünya 200 yıl boyunca bu bıcırık sevimli keçilerin peşinde idi.
Osmanlı tam 400 yıl korudu, yörükler, Angaralılar, esnaf locaları vermedi..
Sonra.... Osmanlı Sarayının, Sultanın özel izniyle Güney Afrika’ya götürüldü...
Ankara keçisi, oradan da 1830’lu yıllarda Avustralya’ya götürüldü.
Bugünkü saf Angora ırkları ise, 1853, 1856, 1863, 1865, 1869, 1871 ve 1873 yıllarında Anadolu'dan İngiliz baskısı ile götürüldü..
Kendi fabrika ürünlerini el dokumasının yerine koymak için dokumacılarının düğüm atmasını önlemek üzere başparmaklarını kesmeye dek varan Hindistan vahşeti örneğini, eğer Osmanlı Sultanı İngilizlere gümrük duvarını indirip pazarı sonuna dek açmamış olsaydı, belki Osmanlı’da da gerçekleşebilirdi dediler tarihçiler ve yorumcular..
Uzun yıllar süren denemelerin ardından Güney Afrika’dan Avustralya’ya yerleşen bir göçmen olan Gerard Thomas Ferreira’nın beraberinde getirdiği Ankara tiftik keçisi, bu ülkeyi de önemli tiftik üreticilerinden biri haline getirdi.
AVUSTRALYA YILDA 1 MİLYON TON TİFTİK ÜRETİYOR..
Bir zamanlar Venedikli tüccarların Osmanlı topraklarından bin bir zahmetle götürüp Avrupa pazarında sattığı Türk tiftiğinin yerini bugün Avustralya’daki Angora (mohair) keçisi çiftliklerinde yetiştirilen tiftiklerin peşinden koşan İtalyan modacılar aldı.
Özenle yetiştirilen keçilerden elde edilen tiftik, Avustralya’da kilosu 50 dolardan ve müzayedeler düzenlenerek satılıyor.
Ünlü giyim markalarına tiftik üreten Avustralyalı yetiştiriciler, 1980’lerde eriştikleri yıllık 1 milyon ton hedefini yeniden yakalamak için uğraşıyorlar. Bu konuda dernekler, vakıflar kuruluyor, Angora keçisi yetiştiriciliği hakkında ciltlerce kitaplar yayınlanıyor.
Süleyman Şah’ın Anadolu’ya getirdiği keçileri bugün dünyanın en büyük hayvancılık sektörünü kuran Avustralya sahiplendi..
"Büyükbaş besisi hazır yemle yürümüyor, 10 ay yeşil ot yetişen Avrupa ile rekabet şansımız yok maliyetler çok yüksek " diyen O çok bilenlere soralım;
Anadolu Gen KAYNAĞI bu keçileri yaşatmak için 200 yıl uğraştılar biz hala kıymetini bilmiyoruz peki şimdi eksik olan ne? İklim mi değişti? Eski mezar taşlarını mı okuyamıyoruz da cahil mi kaldık? Meralar mı kalmadı?
Alfabeyi değiştirsek tekrar düzelir mi herşey?
Türbesine sahip çıkılan Süleyman Şah'ın keçilerine sahip çıkıldı mı?
Şimdi Avustralya Türkiye’nin en fazla canlı hayvan ithal ettiği ülkelerden biri oldu.
Ankara Keçisi Nasıl kurtulur?
İş Bankası hisselerinin ne alakası var şimdi konu ile, aklıma birden geliverdi pancar fabrikaları gibi....
Ankara idris Dağı eteklerinde yetişen ÇEHRİ ÇALI Bitkisi ile İngilizler Dünyaca kalitesi ün yapmış kumaşlarının boyaları çıkmasın solmasın diye bu bitkimizi de kullandılar.
Ankara Keçisi yününden Dokunan Kumaşlar hiçbir zaman Kalitesi ve rengi bozulmadı Cari açık Karadeniz de bulunan Doğal gazla Kapatılmaz Ama halen dokuma sanayinde dünyaca ünlü Yurdumuz Girişimcilerine imkanlar tanınır Ata yadigarı Ankara keçisinin yetiştirlmesine gereken önem verilirse İhracat dengelerimiz değişecektir.
Köyleri Mahalle yaparak Türk köylüsüne en büyük Darbeyi vuranlar Uyanmalı Türk köylüsüne her türlü imkan açılmalı meralar otlaklar açılmalı Mazot gemicilere verilen fiatlarla Türk Köylüsüne Verilmelidir Ve Tiftik Gibi Ata tohumlarına dönülmelidir
Türk Köylüsü Atamızın dediği gibi Milletin efendisi sözü yerine getirilmelidir.
Tarihte Kılıç kesmez Ankara Keçesi ve zamanımızda yapılan incecik Kurşun geçirmez Yeleklerin Ana maddesi nedir Avrupalı söylerse öğreniverin.
HALUK BALABAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder