30 Temmuz 2022 Cumartesi

 TARİHE İZ BIRAKAN ANKARALILAR.

Son Taccettin Şeyhi Mustafa Tacettin.Bey..
Şair Mehmet Akif'in Milli Marşımızı Yazdığı Ebniye Kasrı Tarihi Konağını. Dergah Arazisini.Cebeci Orta Okulunun Arazisini.Kurtuluş Parkının Bir Kısmını. Devlete Bağışlayan.Şair edip.Yüksek Tahsilli olduğu Bir kaç dil Bildiğinden dolayı Mustafa Kemal paşa Tarafından Cumhuriyetin İlk Kurulan EMLAK ve EYTAM Bankası Genel Müdürlüğüne getirilmiştir Mustafa Tacettin Bey'in Oğlu Dr Vafi Erar Ankara Kulübü Kurucularındandır. Rahmetli Vafi Erar'ın oğluda Aydın Erar Ünlü Bir Pr Dr dur .Torunu Eczacı.SSK Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi Baş hekim Yardımcısı.Dinç Koyuncu dır Ankaraya Büyük Hizmetleri olan Bir ailedirler.
Rahmetli Ankaravi Şeyh Mustafa Tacettin Beyin Bir şiiri aşağıdadır . Mezarı Ankara Solfasıl dadır. Tacettin Dergahına temsili Bir Makam mezarı yapılmalı Ankaralıların Fatihalarına mazhar olmalıdır
Dünya fâni, sen fâni
Akil olan dünya sana aldanırım
Benim mülküm deyu bilenler kâni
Akil olan dünya sana aldanır mı?
*
Ten bâki değil canın emaned
Pak ile sevdadan etme hıyaned
Muarrerdir hesab olur kıyamed
Akil olan bu dünyaya aldanır mı?
*
Gelib kimse bunda karar etmedi
Fena metaından alıp gitmedi
Çün bildi seğirtti işi bitti
Akil olan dünya sana aldanır mı ?
Ruhun Şad Makamın cennet ola.
HALUK BALABAN.
Fotoğraf açıklaması yok.

29 Temmuz 2022 Cuma

 ANKARA BEBESİ…..!

Bebe, Bebek:
Büyük Türkçe Sözlük'te "meme veya kucak çocuğu" olarak anlamlandırılan bu kelimenin kökeni çok eskiye dayanmaktadır. Bu kelimelerden bebe sözcüğüne Eski ve Orta Türkçede rastlanılmaz. Bunun yerine onun +(a)k / +(e)k küçültme eki ile türemiş hali görülür. Bu durum bebe kelimesinin kaynaklarda görülmemesine rağmen en geç 15. yüzyıldan itibaren Türkçede var olduğunun kanıtıdır.
Bebe kelimesinin kökeni Even diline (Altay dil ailesine mensup Mançu-Tunguzcanın Tunguzca
Evenki/Solon kolundan olan ve Sibirya’da konuşulan bir dil) dayanır. Bu kelime o dilde de aynı şekilde ve anlamda (bk. Evence бэбэ/bebe ‘bebek’, ESTYa II: 96) bulunmaktadır. Bu durum İngilizce (baby < babe+y < Orta İng. babe) ve bunun gibi diğer bütün dillerde (bk. Fr. bébé, Alm. Baby, Hırv. beba, Mac. baba, vb.) kelimenin şeklinin benzemesini açıklar.
Ankara’lılar Yavrusuna BEBEM der Ankaralının Hayatın her safhasında Kullandığı Kelimelerin Başında EBEM.DEDEM,NİNEN.BEBEM Kelimesini Çok kullanır Askerdeki Oğluna bile Benim Bebem der.
Ankaranın Ayaş Belinden Kili Toprağı EL TOPRAĞI ,BEBE TOPRAĞI diye satılırdı El kili Ve Çamaşır Kili ayrı Olur sabun Deterjan Yerine bu kullanılır BEBE TOPRAĞI Kız veya Oğlan Hastandığı zaman bilhassa Üşüttüğü zaman Bu toprağa yatırılır Şifa bulur ayrıca Çocuk Bezi olmadığı bu devirlerde Çocuğun çişini emer Çocuğu rahatsız etmez Ve Vucutta Pişik yapmazdı.
Ankarada Yeni Yetme Gençlere Aşağı yüzün veya Yukarı yüzün Bebeleri. Hacettepe Bebesi veya Aktaşın . Kalenin Bebeleri deyimi Kullanılırdı BEBE sözcüğü Kattiyen aşağılayıcı küçük görücü bir söz değil di. Ankaralılar BEBEM Kelimesini Ciğerimin parçası Ciğer Parem Manası ile Kullanır
Bala:
Bu kelime Genel Türkçe Sözlük ve Büyük Türkçe Sözlük'te "yavru, çocuk" anlamlarındadır. Bununla birlikte Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü'nde ise kelimenin bu iki anlamı dışında bir de "manda yavrusu" anlamı da ortaya çıkar. Veteriner Hekimleri Sözlüğü'nde ise aynı kelimenin "kuş yavrusu" anlamında kullanıldığnı da görmekteyiz.
Kelimenin kökeni hakkında ise muhtemel görüş Sanskritçe olduğu yönündedir. Skr. bāla (वाल) ‘çocuk; (beş yaş altındaki) erkek çocuk; kız, kız çocuk, (16 yaşından küçük) genç bayan; hayvan yavrusu’ (Monier-Williams 1899:728).
oğul:
Kelime Eski Türkçede hem kız hem erkek çocuk için kullanılan bir şekildeydi. Ancak kelime tek başına kullanıldığında sadece erkek çocuk anlamındaydı. Yani Eski Türkçede kız çocuğu için "kız oğul" erkek çocuğu için ise "urı oğul" ya da sadece "oğul" denmekteydi.
Bugün kullandığımız oğlan kelimesinin sonundaki +An eki ise esasen Eski Türkçede bulunan bir çoğul ekiydi. Ancak bu ek eklendiği kelimelerle zaman içerisinde birleşerek anlamını yitirmiştir.
Ayrıca oğlak "keçi yavrusu" kelimesinin bu oğul sözcüğünün sonuna küçültme ve sevgi ifadesi taşıyan +Ak ekinin getirilmesi ile oluştuğunu da söylemek gerekir.
Yukarıda Türkçede çocuk anlamındaki bazı kelimelerin kısaca açıklamalarını verdik. Buradan anlayacağımız üzere Türkçede çocuk anlamına gelen birtakım kelimeler hem "insan yavrusu" hem de "hayvan yavrusu" anlamına gelmektedir. Çocuk kelimesinin de aslında "domuz yavrusu" anlamına geldiği bir görüş mevcuttur.
Adamović gibi bazı araştırmacıların görüşü ise Türklerin İslamiyeti kabul etmeden önce dahi pek tüketip zaman geçirmediği domuz gibi bir hayvan için kendi çocuklarına bu hayvanın yavrusu anlamına gelen bir ismi vermeyecekleri yönündedir. Ayrıca Adamović domuz ile oldukça içli dışlı olan milletlerin bile bu hayvanı kirli ve düzenli olmayan çocuklar için kullandıklarını söyler. Marek STACHOWSKI ise Adamović'in bu fikrine karşı çıkarak Eski Türklerin Çin mutfağına ve kültürüne alışkın olduklarını ve çocuk kelimesinin anlamsal olarak domuz yavrusu > domuzcuk > çocuk şeklinde olabileceğini savunur. Domuzun sadece kötü anlamda kullanıldığı görüşüne ise İngiliz dilindeki little piggy "küçük domuzcuk" kelimesinin çocuklar için de kullanıldığını söyler. Görüşünü birçok Türk dilindeki hem domuz yavrusu hem de insan yavrusu anlamlarına gelen kelimeler ile de destekler.
Çocuk kelimesi hakkındaki Hakan Aydemir'in görüşü ise Karaçay-Malkar Türkçesindeki çak- "yeşermek, filizlenmek, tomurcuklanmak, büyümek, çoğalmak" eylem köküne dayandığı şeklindedir. Bu eylemin e Ana Türkçe çāk- şeklinden türediği düşünülmektedir. Hakan Aydemir bu eylemden çocuk anlamında bir kelimenin türeyebileceğini göstermek için Almanca çocuk anlamına gelen spross kelimesini gösterir. Bu kelimenin ilk anlamı filizken ikinci anlamı ise çocuktur.
En nihayetinde çocuk kelimesinin kökeni hakkında oldukça farklı görüş bulunmaktadır. Kimileri bu kelimenin kökenini yavru domuz anlamında aramış kimileri ise bu anlamı inkar etmiştir. Bugün çocuk kelimesinin kökeni hala bir tartışma konusudur.
KAYNAKLAR
STACHOWSKI Marek (2009). “Yeniden Türkçe çocuk Sözcüğünün Kökeni Üzerine”, çev: Faruk Gökçe, Türkbilig, 2009/17, s. 124-132.
AYDEMİR, Hakan, “Çocuk Sözcüğünün Etimolojisi Üzerine”, Rumeli'de Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, S. 12, 2018, s. 1- 18. Yazar: Buğra Ertuğral Ankaralı Seymen Büyükleri. Ankaralı Bilge Zevatlar.
Bu Araştırma ve İnceleme Makalemi. Ankara Kulübü Kızılcagün Tv da Ankaralı Çınar Olarak Tanıtılan Bir zatın Ankara Kültürünü çok iyi bilenlere ve Uygulayanlara ANKARA ÇOCUĞU Ankara Kültürünü Bilmeyen Pavyon adabı ile yetişmiş Kişilere ANKARA BEBESİ denir sözü üzerine yazdım Umarım Bu yazımı Okur Nasiplenir.
HALUK BALABAN.
Bir 1 kişi ve şunu diyen bir yazı 'ANGARA BEBELERİ' çizgi filmi olabilir

14 Temmuz 2022 Perşembe

 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN NÜFUS KAYDI…

Belgede, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Ankara nüfusuna kayıtlı olduğu, Hacıbayramıveli Mahallesi 161/1 numarada oturduğu görülüyor. Kayıtlarda, Atatürk için “Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandanı”, “Devlet-i Aliyye’nin (Osmanlı Devleti) tabiiyetine haiz” ifadeleri yer alırken, doğum tarihi yıl olarak ‘Rumi 1296’ şeklinde belirtiliyor.18 ekim 1922 tarihi Nufus kaydı 4 ocak 1881 Salı günü doğduğunu kayıtta ifade ediyor.
Gazi Paşa’nın doğum tarihini belirleyen ilk belgeler askeri okullardaki öğrenci kayıtlarıydı. Bu kayıtlarda ay ve gün belirtilmeden doğum yeri ve tarihi ‘Selanik 1296’ olarak gösteriliyor. Mustafa Kemal’in bugün kadar bilinen ayrıntılı nüfus belgesi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti vatandaşları için düzenlenen nüfus cüzdanı.
Ankara da merkez ilçenin iller kanunu ile kaldırılmasından sonra Atatürk’ün nüfus kaydı Çankaya olarak düzenlenmiştir.
Gaziantepliler Atatürk’ün nüfusu şehrimize kayıtlı deseler de 26 ocak 1933 yılında Gazinin Kenti ziyaretinde Fahri hemşerilik beratı verilmiştir.
18 Ekim 1922 tarihli ilk nüfus kaydında Atatürk için, “Balada isim ve şöhreti ve hal ve sınıfı muharrer olan Gazi Mustafa Kemal Hazretleri Devlet-i Aliyye’nin tabiiyetini haiz olup ol suretle ceride-i nüfusta nukayyet olduğunu müşir iş bu tezkere ita kılındı” ifadeleri yer alırken şu bilgiler veriliyor:
İsim ve Şöhreti: Gazi Mustafa Kemal Hazretleri
Pederi ismiyle Mahall-i İkameti: Tüccardan Ali Rıza
Validesi İsmiyle Mahall-i İkameti: Zübeyde Hanımefendi
Tarih ve Mahall-i Veladeti: Selanik sene 1296 Bin iki yüz doksanaltı
Dini: İslam
Sanat ve Sıfat ve Hizmet ve İntihap Salahiyeti: Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandan
Müteehhil ve Zevcesi Müteaddit Olup olmadığı: Mücerret.
Atatürk’ün Ankara Hemşehriliğini Kabul Edişi
5 Ekim 1922’de “Beni Ankara’nın hamiyetli hemşehrileri arasına girmeye davet suretiyle tecelli eden iltifatınıza samimi ruhumdan arz-ı şükran eylerim…” diye başlayan tarihi mektubuyla Atatürk, Ankara halkı tarafından kendisine yapılan hemşerilik teklifini kabul etmişti. Ankara belediyesinin 10 nolu tebligatı.
Ankaralıların Ankara Belediyesi öncülüğünde hemşehrilik teklifini kabul eden Atatürk, daha sonra üst üste beş dönem Ankara milletvekili olur.
HALUK BALABAN Arşiv.

 ANKARA…!

ANKARANIN BAŞKENT OLACAĞINI 100 yıl öncesi bilen ve Bunu Yazdığı DİVANINDA açıklayan.
MÜŞTAK BABABIN HAYATI Ve yazdığı Gizemli Şiir.
Müştâk Baba, 1759-1832 arasında yaşamış bir sûfî şairdir. Adı Muhammed Mustafa’ dır. Bitlis’ lidir. Soyu Abdülkadir Geylanî vasıtasıyla Hz.Ali’ye dayandırılır. Amcası Şems-i Bitlisî tarafından eğitilmiş, Hasan Şirvanî tarafından aydınlatılmış; Bağdat’ta Nâkibül-eşraf Hasan Efendi ve İstanbul’da Mesnevihan Hoca Neşet Efendi’den yararlanmıştır. Müştâk mahlasını Neşet Efendi takmıştır. Avrupa’dan Hindistan’a çok yer gezmiştir. Uzun yıllar İstanbul’da Eyüp Selâmi Efendi dergâhında kalmış ve II.Mahmud’un has nedimi olmuştur. Eğitime ve bilime çok değer verir. Arapça ve Farsça bilir. Döneminin seçkin kültürlü insanları arasındadır. Vahdet-i vücud anlayışıyla Hakk’ı insanda arar. Mevlânâ hayranıdır. Edebî yönü ve hitabeti güçlüdür. Aruzla yazdığı şiirlerinde sembolik dil kullanmayı sever. Musikî eğitimini Şirvani’den almıştır. İcralara udu ve sesiyle katılacak kadar musikiye aşinadır. Bu niteliği dolayısıyla, postnişin olduğu Kadirîye içinde, musikî ve semaya özel önem veren Müştâkiye şubesi kendi ekolü olarak kurulmuştur. Müştâk Baba, 1832 yılında Bitlis’i ziyarete giderken, konakladığı Muş’ta düşmanları tarafından 75 yaşındayken öldürülür. Şiirlerini kapsayan divanı, ölümünden sonra, 1847 yılında basılmıştır. Yayınlanmamış başka eserleri de vardır.
Müştâk Baba, Ankara’da Hacı Bayram Velî’nin türbesini ziyaret ettiği sırada gelen ilhamla, ileride Ankara’nın başkent olacağını keşfeder. Müştâk Baba bu keşfini, tasavvuf şiirinde istihraç, yani bir şeyin içinden başka bir şey çıkararak, geleceğe ait bir olayı üstü kapalı olarak bildirme yöntemi ile aruzun az kullanılan bir vezni ile şiire döker. Divan-i Müştâk Baba adıyla 1847’de yayınlanan divanının 29. sayfasında yer alan 73 numaralı, Ankara’nın başkent olacağını sembolik dille açıklayan beş beyitlik şiiri
mef û l ü / fâ i lâ tün / mef û lü / fâ i lâ tün
1 Me’vâ-yı nâzeninde kim elf olursa efser
Lâ-büdd olur o me’vâ İslambol ile hem-ser
2 Nun vel kalem başından alınsa nun-i Yunus
Aldıkta harf-i diger olur bu remz azhar
3 Miftah-ı Sûre-i Kaf serhaddi kaf ta kaf
Munzam olunmak ister ra-yı Resûl Peygamber
4 Hay huy ile ahir maksud oldu zahir
Beyt-i veliyy-ül-ekrem el-hâc iyd-i ekber
5 Ey pâdişah-ı fahham sultan Hacî Bayram
Ruhan ister ikrâm Müştâk abd-i çâker
BU DİVANIN ASLI TBMM. De ve istanbulda Süleymaniye Kütüphanesinde dir. bendeki Orijinal Divandan Kopyasını Tarihe ışık tutmak için yayınlıyorum
A.Haluk Balaban. Ankara.15 temmuz 2012. Selam ve saygılarımla.
Bu gizemli ŞİİR de 2028 Yılındada Ankaranın SERHAT Yani sınır şehri olacağı. Veya Büyük kaos çıkacağı Da Farsça Çok iyi bilen ve EBCET hesabını bilen kişilerce anlatılmaktadır. İnşallah bu olay Gerçekleşmez ama durumlar Onu gösteriyor.
Yurdumun geleceği Yoz ellerin elinde Heba Olmakta…
HALUK BALABAN. Arşiv.

 ANKARADA YOK EDİLEN 500 YILLIK TARİHİ KONAK

HAMAMÖNÜ HAMAMARKASI KADINKIZ ZADE KONAĞI 1933 YILI CUMHURİYET GAZETESİNDE HABER.
Milli eğitim Bakanı Reşit Galip'in ziyarette Bulunduğu Tavan İşlemelerinin Dünyada eşinin Bulunmadığı Konak. Bu Konağın eşdeşi Hacettepe Boyracı Meydanında Evliya Çelebinin Anakaramızı Ziyaret ettiğinde Misafir Kaldığı BULGURLUZADE Konağıdır.
HALUK BALABAN.

13 Temmuz 2022 Çarşamba

 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN LONDRA'DAKİ BAL MUMU HEYKELİ.

Londra’daki Madame Tussauds Müzesi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykeli vardı. Ancak, Mustafa Kemal olduğuna bin şahit isterdi. Raşitik bir vücut, alakasız bir surat, ne saçı benziyordu, ne göz rengi tutuyordu. Üstelik, müzede sergilendiği yer adeta kıyıda köşedeydi, büyük devlet adamlarına ayrılan bölümde değildi.Müzeyi her sene bir milyon kişi ziyaret ediyordu, Türk vatandaşları gördükçe kahroluyor, yabancılar ise Atatürk’ü böyle tanıyordu.Londra’ya her giden aynı şikayetle dönüyordu. Mustafa Koç el koydu..!

Madame Tussauds müzesindeki tuhaf heykelden rahatsızlık hissedenlerin başında, varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Yılmaz Büyükerşen geliyordu. Kendimiz yapmazsak, elaleme bırakırsak, olacağı bu diye düşünmüş ve sırf bu nedenle balmumu heykel çalışmaya başlamıştı. Büyükerşen’in çabalarından önce Türkiye’de balmumu heykel yapmak için malzeme bile üretilmiyordu. Dönemin hava kuvvetleri komutanı İbrahim Fırtına, Eskişehir’de görev yaptığı sırada, Profesör Büyükerşen’in çabalarına şahit olmuştu. Bir vesileyle biraraya geldiklerinde Mustafa Koç’a anlattı. Fikri ateşledi. Mustafa Koç, balmumu heykelde en yetkin ismimiz Profesör Büyükerşen’i aradı, projenin başına geçer misiniz diye sordu. Cevap, elbette evetti..

Koç grubu, Madame Tussaud müzesiyle temas kurdu, resmi teklifini iletti: “Atatürk heykelini değiştirmek istiyoruz, Profesör Yılmaz Büyükerşen’in kontrolünde olacak, gereken neyse yapmaya hazırız.”

Müze tarihinde böyle bir değişikliğin örneği yoktu. Mırın kırın ettiler, olmaz öyle şey filan dediler. Koç grubu bastırdı.

Müze yönetimi iki şartla kabul etti. Müzenin başheykeltıraşı, Profesör Büyükerşen’le birlikte çalışacaktı, Koç grubu tüm masrafları karşılayacak, üstüne 70 bin pound ödeyecekti.

Derhal kabul edildi. İki şarta, iki karşı şartla cevap verildi. Müzenin heykeltıraşı öncelikle Lord Kinross’un Atatürk biyografisini okuyacak, ardından Anıtkabir’i görecek, sonra heykele başlayacaktı. Çünkü Atatürk, sadece vücut ölçülerinden, fotoğraflarından ibaret değildi. Atatürk’ün dehasını, ışıltısını tanımadan, Türk milletinin Atatürk’e sevgisini, saygısını tanımadan, Atatürk’ü Atatürk’e benzetebilmesi mümkün değildi.

Atatürk’ün 50 yaşındaki hali yansıtılacaktı. 10 Kasım 1938’de vefatından hemen sonra alınan ve Anıtkabir’de korunan birebir yüz maskı kopyalandı. Vücut ölçülerini ve karizmasını ortaya koyan fotoğraflarını Profesör Büyükerşen verdi.Bir sene çalışıldı.

Gerçeğe yakışır, muhteşem bir heykel ortaya çıktı.

Ayrıca…

Koç Grubu’nun sözleşmesi gereğince, heykelin yeri değiştirildi. Ana salon tabir edilen, büyük liderlerin sergilendiği bölüme taşındı.

Törenle açılışı yapılacaktı.

Gününü Mustafa Koç belirledi.

10 Kasım 2005.

Ölüm yıl dönümünde, doğacaktı. 2003’te Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Mustafa Koç’un, bu koltukta bizzat gerçekleştirdiği ilk sosyal sorumluluk projesi buydu. İlk imzasını Mustafa Kemal’le atmıştı. Mustafa Koç ''Atamızı aklımızda ve kalbimizde taşıdığımız biçimde, yani gerçek hatlarıyla tanıtmak istedik. Gururluyum, heyecanlıyım. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, fiziken aramızda olmasa da, 20’nci yüzyılın liderleri arasında, peşinden kitleleri sürükleyebilecek karizmaya ve öngörüye sahip… İdealleri halen yaşayan, fikirleri ölümsüz bir başka lider yok. Atatürk Türkiyesi’ni çağdaş uygarlığın ilerisine taşımak, ülkemizi ve tarihimizi uluslararası platforma doğru tanıtmak için, üzerimize düşenleri yapmayı bir borç biliyoruz”dedi..

Ailesi ona mübarek bir isim verdi.

O da isminin hakkını verdi.Nur içinde yat Mustafa Koç..

Seni hep güzel


hatırlayacağız.

HALUK BALABAN.

Mustafa Koç Arşivinden.

2 Temmuz 2022 Cumartesi

 TAHRİN. Ankaralıların Vazgeçilmez Bitkisi Her Derde Şifa Rakı gibi Kokar

Tadmayan Ankarayı Angaralıyı Bilmez Dua ile Ekilir. Beyaz Peynirin yanında Tuza bana bana yenir. Ulus Halinde Bir tek Kişi satar. Şifası boldur Hele Yoğurt Çorbası üstüne OFFFFF. 🙂
dünyanın en seçkin mutfaklarında baharat olarak kullanılır. Ejder otu, dargun,Tahrin ve yeşil altın olarak da bilinen tahrin anayurdu Sibirya'dır. Türkiye'de Ankara, Gaziantep, Urfa ve Erzurum’da yetiştirilmektedir.
Tahrin, protein, omega-3 ve omega-6 yağ asitleri, niasin, riboflavin, A vitamini ve C, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum ve manganez gibi çok miktarda yararlı besin ve mineral içerir.
Tahrin yaprakları, böbreklerin, kalbin ve karaciğerin düzgün bir şekilde çalışması için gerekli olan yüksek miktarda potasyuma sahiptir. Tarhun yapraklarının ayrıca anti-enflamatuar özelliklere sahip olduğu bilinmektedir, bu da kalp damarlarını herhangi bir hasardan korur. İçerdiği potasyum sayesinde, yapraklar kalp kasılmasını düzenlemede yardımcı olur
yaprakları, hemoglobin içeren kırmızı kan hücreleri üretmek için önemli olan demir minerali içerir. Ayrıca, vücuttaki demiri emmeye yardımcı olan ve dolayısıyla anemi gibi kanla ilgili sorunları önlemek için kullanılabilecek zengin C vitamini içerir.
Tahrin yaprakları, vücuttaki serbest radikallerle savaşmaya yardım eden antioksidanlar açısından zengindir. Antioksidanlar, vücudun kanser gibi hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Bu faktör sadece kanser hücresi büyümesini engellemez; Ayrıca vücudu diğer çeşitli ciddi hastalıklardan koruyacaktır.
HALUK BALABAN.