15 Eylül 2022 Perşembe

 MUHAFIZ ALAYI NASIL KURULDU

1-"Çerkez Ethem Olayı" Kurtuluş Savasımızın önemli bir bölümüdür. İzmir’in işgalinden sonra teşkil ettiği müfrezeyle vurucu bir kuvvete sahip olan Çerkez Ethem milli mücadeleye katılmış, iç isyanların en tehlikelisi olan Yozgat isyanını bastırmış ve ondan sonra Eskişehir’e gönderilmişti. Cesur, fakat cahil bir kişi olan Çerkez Ethem'in akli bir türlü düzenli ordu teşkilatına yatmıyordu. Garp cephesi kumandanı İsmet İnönü’nün emrine girmeyi kabul etmiyordu. O ve onun gibi düşünenlere göre zaferi ordu değil ancak çeteler kazanabilirdi.
Oysa Atatürk, savaşı iyi donatılmış ve eğitim görmüş disiplinli bir ordunun kazanacağını biliyor ve çalışmalarını bu yolda yürütüyordu. Garip bir tesadüf, bugünkü muhafız alayının kurulusu, Çerkez Ethem'in Ankara'ya gelip Mustafa Kemal'e şikâyetlerini bildirmek istemesiyle, başlar.
Muhafız Alayı’nın kurucusu İsmail Hakki Tekçe o günü söyle anlatır:
"17 Temmuz 1920 günü Çerkez Ethem muhafızlarıyla Eskişehir’den Ankara’ya geldi. Yirmi kişi kadar vardılar. Geliş maksadını az çok biliyorduk. Ethem, Kütahya ve Afyon çevresinde kendine bağlı bir idare kurmak istiyordu. İstediği kadar asker alabilsin, istediği defterdardan istediği miktar da para çekebilsin; ve buna benzer şeyler. Halbuki artık Büyük Millet Meclisi hükümeti kurulmuş. Garp cephesi teşkilatlanıyor. Her şey bir düzene girmek yolunda. Garp cephesi kumandanlığı kendisinden bir kadro ister, o vermez. İste Çerkez Ethem isteklerini ve şikâyetlerini anlatmak için Ankara'ya gelmişti.
Atatürk istasyon binasındaydı. Biraz rahatsız oldugu için odasında istirahat ediyordu. Ethem, Atatürk'ün yanına çıktı ve maiyeti merdivene sıralandı. Hepsinin ellerinde tüfekleri, çift çapraz fişeklikleri, bellerinde tabanca ve bombaları, boyunlarında dürbünleri ... Hepsi müsellah.
Biz ise, ben, Salih Bozok, Muzaffer Kılıç, Recep Zühtü, dört beş kişiyiz. Hepimizin birer tabancası var. Ankara Vali ve kumandan Nuri Conker de orada. Binada bizden başka silahlı kimse yok. Bizim silahlarımız da dediğim gibi birer tabanca.
Yarım saat sonra odanın kapısı acildi ve Çerkez Ethem dışarı çıktı. Maiyeti efendilerinin dışarı çıktığını görünce dış kapıya hücum ettiler ve tertip alıp kendisini beklediler. Onlar çıktıktan sonra Atatürk bizi çağırdı.
Huyu böyleydi. Her önemli görüşmeden sonra yakınlarına, güven duyduklarına bilgi verirdi. Ben Çerkez Ethem ile adamlarının bu davranışından alınmıştım. Atatürk diğer arkadaşlara görüşmeyi anlatırken ben Nuri Conker'i bir tarafa çektim. 'Efendim aramızda bir itimatsızlık var!' dedim. Conker sordu:
'Nedir bu itimatsızlık?'
“Siz içeride Çerkez Ethem'le konuşurken maiyeti merdivenlerde tertip almıştı. Bizim ise nöbet bekletecek bir erimiz bile yok. Ben bunu doğru bulmuyorum. Müsaade ederseniz bir takım yapacağım, bir muhafız takımı kuracağım.'"
9 Manga, 81 Er, 3 Çavus Muhafız Takımı Kuruluyor ...
"Ben bunları söylerken meğer Atatürk bizi dinlermiş, ‘Nedir o İsmail Hakkı ?' dedi. Ben de kendisine biraz önce Nuri Conker'e söylediklerimi tekrarladım ve bir muhafız takımı kurmak için müsaadesini istedim. Bir an durdu ve sonra, 'Ben senin isine karışmam' dedi.
Bu söz benim için Büyük Millet Meclisi'nden çıkmış kanun demekti. Ertesi gün 18 Temmuz 1920'de takımını kurdum.” Dokuz mangalık bir kadro yaptım. Hemen Milli Müdafaa ‘ya gittim. Milli Müdafaa Vekili Feyzi Paşa’ya evrakı havale ettirdim. Bir taraftan Harbiye Dairesinden silah alıyorum, bir taraftan levazım dan elbise, pabuç temin ediyorum, bir taraftan da sevkiyattan asker seçiyorum aksam muhafız takımı tamamdı. Bugünkü Muhafız Alayının çekirdeği kurulmuştu. Dokuz manga, 81 er,3 de çavuş.
Takım Bölük Oldu
"Birkaç gün sonra Eskişehir’e gidilecekti. Atatürk'ün kaldığı vagonda tertibat aldım. Vagonun ön ve arka kapılarına çifte nöbetçiler koydum. İzinsiz kimseyi içeri sokmuyorlardı.
Atatürk nöbetçilerin disiplininden ve hareketlerinden çok memnun kalmıştı. Dönüşte bana "Çocuk! “dedi, "Sen bunu bölük yap" Bu emir de benim için kanun niteliğindeydi. Birkaç gün sonra takımı bölük haline soktum. Her takımın başına birer subay getirdim. Bir tane de bölük kumandan vekili. Bölük kumandanı benim. Yardımcım da Allah rahmet eylesin İkinci İnönü Savaşında şehit düşen Balıkesirli Mustafa. Her gün talime çıkıp bölüğü savaşa ve muhafaza görevine hazırlıyoruz.
Bir gün Kazım Karabekir Paşa’dan şifre geldi. Kars'ı geri almıştık. Bütün Ankara bayram ediyordu. Eski koşu yerinde bir eğlence düzenlendi. Bu eğlence, şenlik bittikten sonra Atatürk beni yanına çağırdı:
'İsmail Hakkı! Sen bölüğünü topla, buraya gel. Dahiliye Vekaleti emrindeki jandarma taburu da gelsin, size vazife vereceğim. ‘Hemen Jandarma Tabur Kumandanı Yüzbaşı Kemal’e haber verdim ve birliklerimizi alıp geldik.
Atatürk bize Ankara'ya taarruz vazifesini verdi. İstasyondan Ankara’ya giden bir şose vardı. Şimdiki Gençlik Parkı gölünün bulunduğu yeri jandarma taburuna verdiler. Biz de yolun solundan Ankara'ya taarruz edeceğiz. O yolun doğusunda, ben yolun batısında Ankara'ya taarruz ediyoruz. Bir ara baktım, benim askerlerimin diz boyu çamurun içinde yürüyemiyor. Koştum askerin yanına, indim attan. At bile çamura saplanıyor. 'Bana bakin!' diye bağırdım. 'Daha düşman yok karsımız da. Top ateşi yok, makineli tüfek ateşi yok. Eğer bu bataklık bizi yolumuzdan alıkoyacak sa yazıklar olsun bize. Hangi kuvvetle Yunan ordusunu dışarı atacağız. Mars mars! İleri! Türk askeri bu! Çapul çupul, çapul çupul Ak Köprü’nün altından Meclis bahçesinin önüne geldik. Orada vazifemiz tamamlanmış oluyordu. Atatürk otomobiliyle geldi, bizi tebrik ettikten sonra 'İsmail Hakki, senin askerlerini çok beğendim' dedi. 'Sen bunu tabur yap!'
Bölük Tabur Oldu
"Bir zaman sonra bizim ilk takım, şimdi de tabur olmuştu. Erleri mi hiçbir kıta nın mali olmayan erler arasından seçerdim. Onlarla konuşur öyle alırdım. Bir gün birisi ille beni de al kumandanım! diye tutturdu.
Hocaymış.' Seni alırım ama' dedim 'Bir sual soracağım. Eğer onu bilirsen alırım.' Ve sordum: 'Şurada bir su akıyor. Bir tarafı kara toprak, bir tarafı kırmızı toprak. Hangisinde teyemmüm edersin?' 'Kara toprakta!' der demez, 'Yandın' dedim, 'Hiç su olan yerde teyemmüm yapılır mı?'
2-MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN VE MECLİSİN KORUNMASINDA KASTAMONULULAR
Ankara da Büyük Millet Meclisini ve Reisi Mustafa Kemal Paşa ile hükumetini korumak ve protokol işlerinde kullanılmak ve icap ederse cephede işe yarayacak serdengeçti bir birliğin kurulması düşünülmüş ve kurulmuştur. Söz konusu birliğin kadro çekirdeği için Kastamonu Askerlik Şube Reisliğine 30 Haziran 1920 tarihinde Müdafaa-i Milliye Vekili İsmet İnönü imzası ile aşağıdaki emir gönderilmiştir.
İnebolu As. Şb. Riyasetine
Şifreli Tel - 30-Haziran-1920 ve 3441-88 numaralıdır.
Ankara da Büyük Millet Meclis Riyaseti Muhafız Bölüğüne şubeniz den okur yazar bir çavuşla bir baş çavuş ve bir makineli tüfek onbaşısı ve 27 neferin; bir kafile halinde Ankara da ki Riyaseti müşarüileyha karargahına sevkleri ve ayrıca 33 neferin birinci fırka namına Ankara Kumandanlığına sevki ve neticenin inhası mütemenna dır.
(Müdafaa-i Milliye Vekili İsmet)
Kastamonu şubelerinden toplanan bu seçkin kadro ile ilk muhafız; bölüğü kurulmuş ve Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey kumandasında tabur, Alay olarak büyüdükçe diğer vilayetlerin kahraman Mehmetçikleri de katılmış ve belli başlı savaşların dönüm noktalarında kullanılarak diğer birliklerdeki arkadaşlarına yardımcı olmuşlar
Burada bir tarihi olguyu da saptamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Osmanlı padişahlarının saray muhafız bölüklerinin ve merkez fırkasının Kastamonu ili Halkından seçmelerindeki sebep ve zaruretleri Kurtuluş Savaşını idare eden kumandanlar dahi anlamıştır ki, Kastamonu Askerlik şubelerinden buna elverişli askerleri doğrudan doğruya, istemişlerdir.
Zaten bu tarihi sebep ve hakikati, İstanbul fethinde Bizans surlarına tırmanarak diktiği Türk Sancağının dibinde şehit düşen kahraman Ulubatlı Hasan ile, Bağdat Surlarını aşan kahraman Genç Osman da güzel bir örnektir. Çanakkale ve diğer savaşlardaki nice örnekleri de sıralamak mümkündür.
(Birinci maddeye konu hususlar, Hasan Pulur- Muhafızı Atatürk’ü Anlatıyor (Mayıs 2000, Kaynak Yayınları), ikinci maddeye konu hususlar ise Nurettin Peker’in İstiklal Savaşı Resim ve vesikalarla İnebolu-Kastamonu ve Havalisi Deniz ve Kara Harekatı
Fotoğraflar
1-ilk fotoğraf Mustafa Kemal 16 Haziran 1922 Adapazarı’nda Silah arkadaşlarıyla birlikte. Sağ tarafında Salih Bozok ve solundakiler İsmail Hakkı Tekçe ve Muzaffer Kılıç
2-İsmail Hakkı Tekçe tarafından 18 Temmuz 1920'de kurulan Muhafız Alayından bir grup.
3-İsmail Hakkı Tekçe,
# Komutan Görev Başlangıcı Görev Bitişi
1 Yarbay Topal Osman 1920 1923
2 Albay İsmail Hakkı Tekçe 1920 1940
3 Piyade Binbaşı Hüsnü Dumlu 1940 1942
4 Piyade Binbaşı Necdet Ergezen 1942 1943
5 Piyade Binbaşı Daniş Karabelen 1943 1948
6 Piyade Yarbay Gani Güvener 1948 1950
7 Kurmay Binbaşı Nüzhet Bulca 1950 1953
8 Kurmay Albay Bahattin Ertürk 1953 1955
9 Kurmay Albay Refik Tulga 1955 1956
10 Kurmay Albay Bahattin Ertürk 1956 1959
11 Kurmay Albay Osman Köksal 1959 1961
12 Kurmay Albay Şükrü İlkin 1961 1962
13 Kurmay Albay Cihat Alpan 1962 1962
14 Kurmay Albay İsmail Hakkı Bayındır 1962 1966
15 Kurmay Albay Dündar Baykal 1966 1969
16 Piyade Albay Hadi Öztekin 1969 1971
17 Kurmay Albay Yılmaz Tokatlı 1971 1973
18 Kurmay Albay Hüseyin Topa 1973 1974
19 Piyade Albay Abdullah Erkun 1974 1976
20 Kurmay Albay Hasan Sağlam 1976 1977
21 Piyade Albay Rasim Burakan 1977 1981
22 Kurmay Albay Çevik Bir 1981 1983
23 Kurmay Albay Halit Edip Başer 1983 1986
24 Kurmay Albay Yaşar Büyükanıt 1986 1988
25 Kurmay Albay Ersin Yılmaz 1988 1990
26 Kurmay Albay Yaşar Karagöz 1990 1991
27 Kurmay Albay Hasan Iğsız 1991 1993
28 Kurmay Albay Aslan Güner 1993 1994
29 Kurmay Albay Nusret Taşdeler 1994 1996
30 Kurmay Albay Kerim Şahin 1996 1997
31 Kurmay Albay Cihangir Akşit 1997 1999
32 Kurmay Albay Tayyar Elmas 1999 2000
33 Kurmay Albay Abdullah Recep 2000 2001
34 Kurmay Albay Kamil Başoğlu 2001 2002
35 Kurmay Albay Ferit Güler 2002 2004
36 Kurmay Albay Hamza Koçyiğit 2004 2006
37 Kurmay Albay Burhanettin Aktı 2006 2008
38 Kurmay Albay Muharrem Metin Özbek 2008 2010
39 Kurmay Albay Şener Topuç 2010 2012
40 Kurmay Albay İsmail Güneşer 2012 2013
41 Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor 2013 2015
42 Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış 2015 2016
Muhafız Alayı Atatürk'ün güvenliğinin sağlamak amacıyla 18 Temmuz 1920 tarihinde Üsteğmen İsmail Hakkı Tekçe tarafından kuruldu. İlk başta TBMM Muhafız ve Tören Taburu'na bağlı olan bu birliğin mevcudu 1927 yılında 2,500 kişiye çıkarılarak Alay seviyesine getirildi. Ayrıca TBMM Muhafız ve Tören Taburu da bu birliğe bağlı olarak görev yapmaya başladı. Bu birliğe bağlı askerlerin üniformaları diğer askeri birliklerden farklı olarak Türk rengi olan Turkuaz rengindedir. 21 Aralık 2011 tarihinde TBMM Muhafız Taburu lağvedildi.
Alay, 2016 Türkiye darbe girişimi'ne katıldı. Dönemin Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişimi sonrası alayın lağvedileceğini açıkladı. 2016 yılından beri sadece Tören birliği olarak görev yapmaktadır.
TOPAL OSMAN VE ÇANKAYA BASKINI.
mustafa kemal ve milli mücadeleye muhalif ali şükrü'yü öldüren topal osman'ın, kendisi hakkında yakalanma emri çıkarılması üzerine sinirlenerek mustafa kemal'i öldürme amacıyla gerçekleştirdiği baskın.
Topal Osman'ın öfke ile kapıyı kırıp içeri girmesi ve önüne geleni parçalaması olayı tarihe “Çankaya Köşkü baskını” olarak geçti. Yeni kurulan muhafız birliği tarafından 1 Nisan 1923 gecesi Papazın Bağı'ndaki evinde kıstırılan Topal Osman Ağa ve adamları, bütün gece çatıştı. Topal Osman, yaralı olarak ele geçirildi.
baskın sonucunda topal osman, saatler süren çatışmada yaralı halde sedyedeyken ismail hakkı tekçe'ye küfürler ettiği için kafasına ateş edilerek öldürüldü.
o sırada ise mustafa kemal köşkte değil, rauf orbay'ın evindeydi.
daha sonra duruma çok üzülen mustafa kemal, topal osman'a anıt mezar yaptırmıştır giresun kalesinde 1925 yılında.
KARA ZIPKALILARIN SONU OLAN OAY.
çok şiddetli çatışmaların yaşandığı, tamamı giresunlu kara zıpkalıların tamamına yakınının öldürüldüğü, nihayetinde osman ağanın apar topar gömüldüğü fakat mecliste ortalığın karışması üzerine fethi kabirle mezarın açılması , usulen yargılama sonucunda osman ağanın asılarak idamına karar verilmesi, asılacak boynu olmayan osman ağanın şimdiki ulus meydanında ayağından 1 gün asılı vaziyette tutulduğu, akabinde tekrar defnedildiği, olaylardan bir kaç sene sonra giresun ziyaretinde atatürk’e osman ağanın oğlunun ricacı olması üzerine osman ağanın kabrinin nakli ve fakat yine de giresun’un devletin meşhur kara listesine bu olay sonrası girmesi gibi şeyler de pek çok kaynakta yazar.
HALUK BALABAN ARŞİV.
Not : Muhafız alayının kurulduğu alan Ankarada Karageven tepesi ve karageven Bağları olarak bilinmektedir bu alan Hacattepeli Kormanlar ailesi tarafından bila bedel yani ücretsiz Devlete Bağışlanmştır.
HALUK BALABAN.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder