22 Eylül 2022 Perşembe

AHİLİK HAFTASI MÜNASEBETİ İLE
AHİ EVRANIN HAYATI VE ANKARADA AHİ CUMHURİYETİ.
Asıl adı Nasıruddin Mahmud Ahi Evran bin Abbas olan Ahi Evran, 1171 yılında Azerbaycan’ın hoy şehrinde doğmuş ve 1262 yılında Kırşehir’de vefat etmiştir. ( Şehit edilmiştir ) Ahi Evran, ilk eğitimini hoy’da almıştır. Ahmet Yesevi’nin talebelerinin sohbetlerinde bulunmuştur. Hacı Bektaş veli ve Mevlana ile aynı dönemde yaşamıştır.
Ahi Evran'ın asıl adı Nasir üd-din EbüI-Hakäyik Mahmud El Hoy olarak kayıtlara geçmiştir.Herkesin korkup kaçtığı evran denen büyük bir yılanın onu görünce sakinleşmesi ve itâat etmesi dolayısıyla "Evran" diye anılmıştır.
Ahi Evran Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen alperenlerden biridir. Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynamıştır. Asıl mesleği debbağlıktır (deri işleme sanatı). Osmanlı Devleti zamanında Ahi Evran’ın esnafın piri olarak kazandığı ün Anadolu, Rumeli, balkanlar ve Kırım’a kadar yayılmıştır. Ahi Evran, Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya gelen sanatkâr ve tüccarların dayanışmasını sağlamıştır. Onlar arasında sağlam bir birlik oluşturarak kaliteli mal üretmelerini teşvik etmiştir. Daha sonra Kırşehir’e yerleşerek vefat edinceye kadar burada yaşamıştır.
BACI ERENLİĞİN KAYNAĞI.
Ahi Evren, 1205 yılında Kermani nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Ahiliğe kadınlar giremediği için Fatma Bacı da Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) teşkilatını kurmuş ve Kadın Ana olarak tanınmıştı. Ahi Evran’ın şeyhliği altında 13. yüzyılda Ankara ve Kırşehir’de toplanan Ahiler, kısa sürede Selçuklu şehirlerine yayılmışlardı. Osmanlı devletinin kuruluşunda etkili olmuşlardır.
Velâyetnâme adlı eserinde Hacı Bektaş-ı Velî'nin sık sık Kırşehir'i ve Ahi Evran'ı ziyareti, onunla sohbetlerini anlatır. 13. yüzyıl'da Anadolu'dan geçen ünlü seyyah İbn-i Batuta da Burdur, Gölhisar, Ladik, Milas, Gerçin, Konya, Niğde, Aksaray, Kayseri, Sivas, Gümüş, Erzincan, Erzurum, Birgi, Tire, Manisa, Balıkesir, Bursa, Görele, Geyve, Yenice, Mudurnu, Bolu, Kastamonu, Sinop gibi Anadolu şehirlerindeki ahi zaviyelerinden bahsetmekte ve buralarda misafir olduğunu zikretmektedir. Kırşehir'de adını taşıyan Ahi Evran Üniversitesi, 2006 yılında kurulmuştur.
Ahi Evran’ın Kırşehir’de kurduğu Ahilik Evran Zaviyesi, 20. yüzyılın başlarına kadar etkisini sürdürmüş esnafın manevi bir merkezi olmuştur. Ahilik mensupları; toplanıp sohbet edebilecekleri ve misafirleri ağırlayabilecekleri dergâhlar kurmuşlardır.
Ahi Evran, kurduğu inanç düzeni ile esnafı örgütledi. Ahlaki ve sosyal kurallarla dayanışmayı sağladı, ekonomik hayatı canlandırdı. Ahlakla sanatı bir ahenk içerisinde birleştirdi. Ahi Teşkilatını kurdu ve bütün Anadolu’ya yaydı. Ahi Evran 92 yaşında Kırşehir’de vefat etti.( Şehit edildi )
ANKARADA AHİ CUMHURİYETİ.
Ankara da 10 yıl süren Bir ahi Cumhuriyeti Hüküm sürmüştür. Ankara da 20 nin üzerinde Ahi Dervişlerinin Teşkilat üyelerinin adını Taşıyan Mescit Vakfiye,Zaviye..mezarlık Külliye okul vardır. Ahilik Anadolu’nun Muhtelif İllerinde görülmekle beraber. En Uzun Hüküm ve ilkeleri Yaşatılan il Olarak Ankara’mız olmuştur. Ankara’nın Çok ünlü ticari Hanlarında Esnaf Loncaları denetlenerek Halkın Tüm tüketim Mallarında en ucuz en kaliteli malları almalarında Bir nevi Bu günkü Tüketici Hakları savunucusu olarak oto kontrolü sağlamışlardır. Ankaralı Seymen teşkilatı ile Birlik beraberliği sağlamış Hanlardaki Yiğitbaşları Meslekten anlayan ve meslek sahibi seymenler Arasından seçilmiştir.
Bazı Tarihçi ve araştırmacılar Ankaradaki Ahi cumhuriyetinin 60 yıl sürdüğünü yazmakla beraber.Bu gün bile Ankara kalesi giriş Kapısında taşta yazılı İlhanlıların ( Vergi Levhası ) emirnamesini ve bu taştaki Hükmü okumadıkları anlaşılmaktadır. Bu taş üzerinde Ankara’nın 1344 yılına kadar İlhanlıların çekilmesi Tarihi 70 bin akçe vergiye Bağlandığı açıkça zikredilmektedir.
10 yıl süren Ahi cumhuriyetinde halkın Kendini Yönetmesinin Ve Tarihte İlk cumhuriyetin temelinin atılmasında Ahiler ve Seymenler Olmuştur Nitekim Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Atatürk Ben Ankara’yı ve Ankaralıları Coğrafya Kitaplarından değil Tarihten Öğrendim diyerek engin Tarih Bilgisini ortaya koymuştur.
Ankara’da Ahiler Bir çok Dergah ve zaviye Kurmuşlar 20 inci yüz yıla kadar bu zaviyeler yaşatılmışsada uzun süren celali isyanları Harplerden dolayı çoğu yok olmuş zaviye ve dergahların bile izi kalmamıştır zaviye ve dergahların Korunmasında Ribat denilen Karakollarda Seymenler Görev almış Törelerin yaşatılmasına ve halkın malını canının Korunmasında destek olmuşlardır. Yeri gelmişken Seymenleri eski çeri olarak Adlandıranlar Bulunmaktadır Bu tamamen yanlış ve yanıltılmış bir algı oluşturmaktadır
Çeri kelimesi Zaten eski Asker Manasındadır. Seymenler Mutlak Meslek sahibi Yiğit Mert Bilge cömert Manasındadır. Devrin seçilmiş Silahlı Koruyucusu savaşçısı. Nitekim Osmanlıda HAS. TIMAR ZEAMET sistemleri incelendiğinde burada seymeni görmek mümkündür.
Görüleceği üzere Ahi düzeni İle seymenin ilkeleri ayni pareleldedir.Ahi dede seymen’de de İkrara ve edebe dayalı sistem vardır.
ELİNE BELİNE DİLİNE HAKİM OLMAK AHİLERİN VE SEYMENLERİN DÜSTURUDUR.
A.HALUK BALABAN.
Fotoğraf açıklaması yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder