ÇITAK VE ÇITAKLAR:
1- Çıtak kelimesi sözlüklerde a-İyi giyinmiş, yakışıklı delikanlı. b-Dağlı, dağlarda yaşayan köylü. c-Yabancı , göçmen.d-Kavgacı,inatçı,huysuz olarak anlamlandırılıyor.
2- Eski Türkçede “Çit” kelimesi, “Sınır, uç, kenar” gibi anlamlara gelmekte “Ak” ise “Yer, mevki, bölge, ülke” gibi anlamlara gelmektedir. Her iki kelimenin bir araya gelmesinden oluşan “Çitak” kelimesi, “kenar memleket, kıyı-köşe yer” demek olur ki “Çitak” böyle yerlerin halkı manasına gelir.
3- Şarki Rumeli’de yerleşmiş bulunan bir kısım Türk halkına “Çıtak” adı verilmiştir. Halk arasında dönüp dolaşan rivayetlere göre, bunlar, Hıristiyan unsurlardan ayırt edilebilmeleri için çitlerini kireçle boyamışlar ve “Çiti-ak” anlamına gelen “Çıtak” adı ile anılmışlardır. Bilindiği üzere, bugünkü Türkçemizde “Çit” ağaç dallarından örülmüş korunak anlamına gelmektedir. Çitmek tabiri de, bir şeyin ayrıntılarını veya iki parçasını biri birine örerek birleştirmek manası taşımaktadır.
4- Çıtak Anadolu’da Çubuk, Haymana ve Polatlı çevresinde dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan kişi anlamında derleme sözlüğünde ifade edilmektedir.
5- Bu gün Çıtak kelimesi hala Rumeli’de Çıtak, Orta Asya’da ise Çatak veya Çotak şeklinde kullanılmaktadır.
6- Yine Orta Asya’da yaşayan Çiğil Türklerinin yün ve kürkten elbise, beyaz tiftikten kıymaç, börk giydikleri için Çıtak olarak adlandırılmaları görüşü de vardır.
Ancak Ak elbise bütün Türk boylarında kullanılan bir figürdür. Oğuz Türkleri devamlı beyaz elbise giymişler, beyaz rengi uğurlu, siyah rengi de uğursuz saymışlardır. Sultan Alpaslan’ın savaşa beyaz elbise ile katılması hepimizin bildiği bir olaydır
7- Orta Asya’da Oğuzlarla sürekli mücadele eden, Karluklarla beraber bölgeye yerleşmiş, Kıpçak Türklerinin bir kolu olan Türklere Oğuzların kendilerinden olmadıklarını belirtmek için ‘Çiğil’ dedikleri bu söylemin zamanla ‘Çotak’, ’Çıtak’ ifadesine dönüşmesi en çok kullanılan ve rağbet edilen görüştür.
Tarihsel süreçte ,Çiğillerin, Doğu ve Batı Türkistan sınırında Karluklarla beraber yerleştikleri ve komşuları Oğuzlarla devamlı mücadele halinde oldukları görülmektedir.
Çiğiller’in; Peçenek, Kıpçak, Oğuz, Başkurt ve Uygur gibi büyük boylardan ve Türkler’in aslen ayrıldıkları 20 ilden biri olduğu ve Çiğil lehçesinin de Oğuz lehçeleri gibi sırf Türkçe olduğu Kaşgarlı Mahmut’ta yazılıdır.
Prof.Dr. Y.Ziya Yörükân’a göre Oğuzlar, aynı bölgede beraber yaşadıkları halde kendilerinden olmayan üruğlara Çıtak demişlerdir. Türklerde ve Oğuzlarda böyle bir gelenek olduğu ve Oğuzların kendilerini Türk budununun en asil ve şerefli boyu olarak gördükleri için, çevrelerinde kendileri gibi muharip ve kahraman görmedikleri boylara önce sevmedikleri Çiğillerin adını takmışlar ve onlara Çiğil demişlerdir.. Sonraki yıllarda ise bu söylem Çıtak’a dönüşmüştür.24 Oğuz boyu arasında Çıtaklar yoktur.
Bu durum Çıtakların Oğuz boylarına dahil olmadıklarını tesbit etmektedir.
Yörükan hoca; Orta Asya’dan göç eden Çıtakların Hazar Tuna yolu ile Balkanlara, küçük bir kolunun da güneye inip Anadolu’ya geldiğini belirtiyor. Orta asya’dan yapılan göçlerin ilki; Başkurt, Peçenek, Macar ve Bulgarlar tarafından 932 de Balkanlar’a yapılmıştır. Kıpçak, Karluk ve Oğuzlar tarafından yapılan ikinci sefer ise II.yüzyıl başlarında olmuştur. Bu boylar arasında, Karluklarla beraber yaşadıklarını bildiğimiz Çiğillerin ismine rastlanmadığına göre, Çiğillerin zamanla zayıflayıp dağıldıkları ve Çıtak olarak isimlendirildikten sonra küçük guruplar halinde diğer boylarla beraber hareket ettikleri ileri sürülebilir.
Büyük ölçüde Şaman dinine mensup olan bu boylar özelikle Bulgarlar ve gagavuzlar yerleştikleri Balkan ülkeleri ve Anadolu’da yerli Hiristiyan halk ile kaynaşarak zamanla Hiristiyan dinine geçtiler ve büyük ölçüde kimlik kaybına uğradılar. Deliorman da yoğun olarak bulunan Gacallar (Çıtaklar) Müslüman olarak kalmıştır.
Bulgaristan’da Çıtak olarak adlandırılan Karadağlıların atalarının Balkanlara gelişi, Peçenekler, Uz-Türkler ve Kumanlar gibi diğer Türk kavimleri ile aynı döneme denk gelmektedir.
Karadağlılar, Bulgaristan’da Bulgarlar ve Pomaklar tarafından Çıtak olarak adlandırılıyorlardı.
Rumeli’de yaşayan, Kıpçak Türkçesinin bir türünü kullanan Çıtak Türklerinin dil bakımından Rumeli Türkleri arasında özel bir grup meydana getirdikleri ve ayrıştıkları tespit edilmektedir.Bu grubun dilinde Rumeli’nin öbür ağızlarına göre birçok farklar görülmektedir.Bu farklar gerek Rumeli gerek Anadolu Türkçesi bakımından “kaba” sayılıyordu. Bu sebeple Çıtak adı sonradan “kaba adam”, “dağlı”, “köylü” gibi bir takım anlamlar almıştır.
1402 yılında yapılan Ankara savaşı için gelen Osmanlı Rumeli kuvvetleri arasında bulunan Sultan Yıldırım Beyazıt’ın kayınbiraderi Sırp Stefan Lazereviç komutasındaki Sırp birliklerle Balkanlardan gelen Çıtak Türkleri’nin savaştan sonra geri dönmeyip, buralara yerleşmeleri sonucunda bunlara Çıtak denilmesi çokça ileri sürülen bir görüştür. Yıldırım çatak ve Berçin Çatak köylerinin varlığı bunu görüşü kısmen makul gösterse de genel isimlendirme için çok yetersizdir.
Yine Timur ile beraber Anadolu’ya gelen çıtak’ların Ankara Savaşı’ndan sonra çevreye yayıldıklarını anlatan rivayetler varsa da o dönem kayıtlarında hiçbir bilgi yoktur.
17.asırda Anadolu ve Balkanlar’da dolaşan Evliya Çelebi; Silistre’de orta boylu ve sağlam yapılı insanların yaşadığı, ayrıca Dobruca’da, Dobruca çıtakları adıyla anılan büyük bir Çıtak kolunun yaşadığını belirterek, bunların Tatar, Ulah ve Bulgar’ların karışımından geldiğini ,Çıtak hanımlarının çok utangaç ve namuslu olduğunu yazmıştır.
Balkan harbi sonrasında Rumeli Türklerinden olan bazı aileler Kızılcahamam ve civarına yerleştirilmiş olup,
Çubuk.Çamlıdere,polatlı ,Haymana civarındada ÇITAK Boylarının varlığı Bilinmektedir.
KAYNAK : Selim Şenol.
HALUK BALABAN Arşiv.
ÖZEL NOT : Mustafa Kemal Paşanın Ankaraya 27 aralık 1919 yılında Gelişinde bazı seymenlerde AK ZIVGA = AKDON GİYMİŞLER Yüzlerce Davulcuda ÇİNTAK denilen Beyaz şalvar ve üstlük giymişlerdir Bu Kıyafet Yüzlerce Yıllık Oğuz geleneklerindendir .
Tüm ifadeler:
1Haluk Balaban
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder