Romanlılardan Miras Kalan Kalecik
İlçenin batısında 150-160 metre yükseklikteki tepede bulunan
kale Romalılar tarafından yapılmıştır. Su ihtiyacını karşılamak için Kale ile
Kızılırmak arasında 4 kilometrelik bir yer altı yolu vardır. Bizans ve Osmanlı
dönemlerinde çeşitli ekleme ve onarımlar görmüştür. Roma Döneminde Ankara şehri
çok önemli bir geçit noktasıydı. Roma orduları Pontus ve Suriye taraflarına
giderken Ankara’dan geçiyorlardı. Kalecik ise Ankyra ile Sinope (Sinop) yolu
üzerindeydi. Kuzeye giden bu yola ait ilk mil taşı Kalaba’da bulunmuştur. Bu
istikamete ait Akyurt’ta çıkan bir başka mil taşı da Ankara’da Roma Hamamı
Müzesi deposundadır.
Kalecik ve civarı ilk defa M.Ö. 3500-4000 yıllarında yani
geç kalkolitik devrinde iskan edilmiştir. Kalecik ve civarının Hititler
tarafından iskan olarak kullanıldığı son yapılan Tüney köyü civarındaki
'inandık' kazıları iyice ispatlamıştır. M.Ö. 4000 yıllarında Firigyalılarında
kalecik civarında oturduğu tarihi eserlerden anlaşılmıştır.
Romalılar devrinde Bursa Tekfuru tarafından Kalecik kalesi kızına
çeyiz olarak yaptırılmıştır.
Hititlerden, Galatlardan ve Romalılardan beri küçük bir
yerleşim merkezi olan ve XI. Yüzyıl sonlarında Türklerin egemenliğine
geçmiştir.(Seyit Battal Gazi)
Evliya Çelebi der ki cik Eki küçültme edatıdır Amma bu kala
göğe kement salmış bir kızıl renkli Yalçın kaya da ferhad yapısıdır candaroğlu
kötürüm bayezid elinde iken Yıldırım Beyazıt han birgün alelgafle bu kalayı
basıp vakt i Şafii de er döküp fetheyledi. Zira ceng cidal ve harbi kıtal ile
fetholunur kala değildir der...
Yıldırım Bayazit’in Elinde Olan Kala, Belkide Hurafe olsa
gerek .Duman ve Ateş İle Timur’un geldiğini Haber etmesi Üzerine Timur
Tarafından Taş taş üstünde Bırakılmadan tahrip edilir Kalebentleri Öldürülür.
Mustafa Kemal paşa Kastamonu Dönüşünde ( 23 Ağustos 1925 )
Kalecik Ahalisine Şapka ile Burada İlk defa hitap eder. Kalecik Cumhuriyetin
istiklal Yoludur.
İneboludan Gelen Cephane Ve silahlar Kalecikte Depolanarak
Ankaraya Güvenli Bir şekilde Sevk edilmiş Milli Mücadelede Büyük Katkıları
olmuş Ordumuza Uçak Hediye eden üç Kentin Başında Kalecik ahalisi Olmuştur.
Türk ve İslam yapıları kronolojik sıraya göre;Çandır hanı,
Kızılırmak köprüsü, ( Develi oğlu
köprüsü )
Çarşı Camii, Şehsuvar Camii, Kazancıbaba türbesi, Eski
hamam, Çarşı hamamı, Devranların Konağı ve bazı evler, Hamdi Camii, Tabakhane
Camii, Hükümet binası, Askerlik şubesi ve orta çarşıdaki bina gibi tarihi ve
turistik eserleri bulunmaktadır.
Kızılırmak Kenarında Toprağının Güzelliği kalitesi ile
Kalecik Karası üzümünün en Güzel Yetiştirildiği İlçedir. Yetiştirdiği
üzümler Fransızların Ünlü Bağlarındaki
Bağların kalitesindedir.
Kalecik Yöresinde yapılan şaraplar Dünya kalitesindedir.
Kalecik ceza evinde Üretilen Başta yumurta peynir Tereyağ Organikürün olarak
Ankarada kapışılarak satılmaktadır.
Kaleciğin patatesli Ekmeği ve kasnak Böreği Tadına doyulmaz
özelliklerde tam organik üründür.
Eskiden Ankara Simit’i Kaleciğin Unundan Elmadağ’ın suyundan
Yeni Çıktı Fırından diye satılırdı.
Kalecik kalesini Beni özel Aracı ile gezdiren sayın Ankara
Kulübü üyelerinden İş adamı Ahmet Ateşe ve kalecik Emniyet Müdürlüğü Yapan
Ankara kulübü Üyelerinden sayın Ünal şahin Beye Ve kalecik tarihi İle çok daha
detaylı Bilgiler içeren Cd vermesinden
dolayı Şükranlarımı sunarım.
Burada yazabildiklerim Kadim kent Kaleciğin çok az bir
kısmı.
Bu arada 27 aralık 1919 Mustafa kemal paşanın Ankara'mıza
Teşriflerinde ve 13 Ekim Ankara'nın Başkent oluşunda Kendine özel Seymen
Giysileri Gümüş Takımları ve Atı ile kalecikten Ömrünün sonuna kadar katılan
Efe dayımızı ( SÜLÜK EFE ) rahmet ve
Minnetle anıyorum.
https://youtu.be/vIukpsguwFc Halit Cevri Aslangil Hocamızın
Kalecik Belgeseli yuotube sayfamda.
HALUK BALABAN.
özel not ( Kaleciğin Her yerini Dağını taşını Bağını
Bahçesini Tüm Şarap Fabrikalarını Bana Gezdiren Arkadaşım Levent Sarı'ya
Teşekkür ederim. )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder