13 Mart 2024 Çarşamba

 ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ. KİMDİR....?

VE ANLATILAN BİR ÖYKÜSÜ VE MARİFETNAME ESERİ.
Siirt ve Batman da Öğretmenliğim zamanında Tillo Köyünde Kabri ve Zaviyesini Gezdiğim
Erzurumlu İBRAHIM HAKKI Hazretlerinin Başta Marifetname eserini edinip Okudum Hayatını İnceledim.İl milli eğitim Müdürüm Rahmetli ABDULLAH BAĞIŞ Hocamızdı ( Egemen Bağışın babası ….! Hani şu meşhur zarrafın çikolata pasta kutuları içinde yeşiller gönderdiği Bakan ..! İyi atadan Kötü evlat Misali ) Beni o zaman ki Makam aracı Amerikan Wiilys ciplerden Tiilloya götürmüştü Mekanı Cennet Olsun.
Marifetname ne anlatır?
Allah'ın varlığını, birliğini anlattıktan sonra yalın ve bileşik cisimleri, madenleri, bitkileri ve nihayet insanı anlatır. Sonra geometri, astronomi ve takvim konuları yer alır. Coğrafyaya ait bölümünde 100'den fazla ilin hangi enlem ve boylamda olduğunu göstermiştir.
Erzurumlu Ibrahim Hakkı nın hocası kimdir?
İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası İsmail Fakirullah'ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyeyim..!” diyerek astronomi ve mimari açıdan büyük bir bilim harikasına imza atıyor.
Bu gün bile ilim adamlarının hayranlıkla izlediği senenin bir gününde Güneş ışıklarının Hocasının Türbe penceresinden Nur gibi aydınlatılmasını sağlamış bir Bilim ve ilim insanı olduğu aşikardır.
“ HARABAT EHLİNİ HOR GÖRME ŞAKİR;
DEFİNEYE MALİK VİRANELER VAR!..”
İbrahim Hakkı Hazretleri
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Şakir ve Zakir adında iki oğlu vardır. Hasankaleliler her ikisine de sonsuz saygı ve sevgi duyarlar. İbrahim Hakkı'nın küçük oğlu Zakir, yavaş yavaş itibarını kaybetmeye başlar. Son derece dindar olan Hasankale halkı Zakir’in her zaman meyhaneye gitmesine çok kızar olmuştur. Zakir gününün büyük bir kısmını meyhane köşelerinde geçirir. Şakir ise tıpkı babası gibi son derece dindardır. Bu sırada garip bir olay olur. İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir'in meyhane borcunu ödemek üzere meyhaneci ile görüşür. Meyhaneci, İbrahim Hakkı Hazretleri’ne der ki, "Zakir'in hiç bir şekilde bana borcu yoktur. Sebebine gelince, Zakir sabahtan gelir oturur, akşama kadar şarap içer. Ertesi günü gelince, onun şarap içtiği fıçıyı dolu bulurum." Bu cevabı alan İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir'in artık bir ermiş olduğuna kanaat getirir.
Bir gün İbrahim Hakkı Hazretleri, oğullarını imtihan etmeye karar verir. Sabah namazından önce iki oğlunu da yanına alarak kaleye çıkar. Tan zamanı burcun önünden tam otuz dokuz tane güvercin geçtiğine ve bunlar kırklardan olan periler olduğuna inanılırmış. İbrahim Hakkı önce büyük oğlu Şakir'e dönerek, "Oğlum Şakir kendini burçtan aşağı at" der. Şakir korkar, babasının isteğini yerine getiremez. İbrahim Hakkı Hazretleri daha sonra küçük oğluna döner, aynı teklifi ona da yapar. Zakir, hiç gözünü kırpmadan babasının sözünü dinler ve kendisini kalenin burcundan aşağı atar. Tam o esnada otuz dokuz güvercin peyda olur. Bu otuz dokuza bir de Zakir ilave olur ve kırk olurlar. Böylece Zakir kırklara karışmış olur. İbrahim Hakkı Hazretleri diğer oğlu Şakir'e dönerek şöyle söyler: "Harabat ehline hor bakma Şakir Defineye malik viraneler var." O günden sonra kırklara karışmış olan Zakir'i kimseler göremez.
İbrahim Hakkı Hazretlerinin oğulları ile ilgili bu öykü Dilimize pelesenk olan
“ HARABAT EHLİNİ HOR GÖRME ŞAKİR;
DEFİNEYE MALİK VİRANELER VAR!..” sözlerine açıklık getirmiş oldum Bir anımı da siz değerli dostlarla Paylaştım.
HALUK BALABAN.


T

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder