Umruülkays Türbesi Öyküsü.
Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Hıdırlık Tepesi
üzerinde 1930’lu yıllara kadar bir türbe yapısı bulunmaktaydı. Bu türbenin kim
için yapıldığı kesin olmamak ile birlikte bazı rivayetleri bulunmaktadır.
Rakımı 1400 metre olan Hıdırlık Tepesi’nde bazı rivayetlere
göre Arap Şair İmruülkays’ın mezarı bulunmaktadır. Hıdırlık Tepesi zamanında
bölgede Hazret-i Hızır Ziyaretgahı olarak da bilinir, bölge halkı Hıdırellez
zamanlarında burada dualar edermiş.
İmruülkays’ın ülkesine yapılan saldırılara karşı İstanbul’da
bulunan Justinyanus’tan destek istemek için yola çıkıyor. Justinyanus,
İmruülkays’ı herhangi bir yardımı olmayacağını söyleyerek geri göndermiştir.
İmruülkays, geri dönmek için yola çıktığında bir süre Ankara’da konaklamıştır.
Bu konaklama sırasında Ankara Tekfurunun kızına aşık olmuştur. Bir süre sonra
Tekfurun kızı Prenses vefat etmiş ve Hıdırlık Tepesi’ne gömülmüştür. Bu duruma
çok fazla dayanamayan İmruülkays bir hastalığa kapılıyor. (Bazı kaynaklarda
İmparator I. Justinianos tarafından zehirlendiği yazmaktadır.) Hastalandığında
kendisinin, prensesin yanına gömülmesini vasiyet ediyor. Bu vasiyeti
İmruülkays’ın 540 yılı civarlarında vefatı ile birlikte gerçekleştiriliyor ve
İmruülkays, Ankara’da bulunan Hıdırlık Tepe’ye defnediliyor.
Burada ilginç olan konu ise İmruülkays’ın Müslümanlıktan
yaklaşık 70 yıl kadar önce yaşamış olması ve gömüldüğü alanın türbeye
çevrilmesidir. Ankara’nın daha sonra Selçukluların ele geçirmesi ile İslam
devletine bağlanıyor. Selçuklu hükümdarları Hıdırlık Tepesi’nin üzerine
İmruülkays ve Prensesin mezarlarının bulunduğu alana üzeri kubbeli bir türbe
inşa ettiriyor. Bu türbe moloz taşlar kullanılarak yapılmış, kare planlı ve
üzeri kubbeli bir yapıdaymış. Daha sonra türbenin üzerine yıldırım düşmesi ile
türbe neredeyse tamamen yıkılmış. Kalan bazı parçalar zaman içerisinde iyice
yıkılarak kaybolmuştur. Şu anda Hıdırlık Tepesi’ndeki türbe alanın yerinde
haritacılar tarafından yapılmış pilye taşı bulunmaktadır.
Bir rivayete göre ise İmruülkays’ın aşık olduğu kız
Baal-ks’dır. Baal-ks, Belkıs veya Balkız olarak da bilinir. Belkıs hanım’ın
mezarı, Ankara Ulus’ta bulunan İş Bankası binasının ve eski Maliye Bakanlığı
binasının tam ortasında bulunan Eskiden Julian Sütunu’nun bulunduğu yerin tam
dibindeydi. Bu aşk hikayesindeki prenses eğer Belkıs ise İmruülkays’ın
mezarının Ulusta bulunan iş bankası binasının önünde olması gerekir.
Ankaralılar Hükümet meydanındaki Jülian sütunu Balkıs veya
Belkis Minaresi Olarak adlandırmışlar yıllarca böyle söylene gelmiştir.
Ankaralılarca anlatılan bir hikayeye göre Arapların Ankara seferleri sırasında sözde Hz Alinin de Bulunduğu bir seferde Bu
Tepeden Ankara Kalesine Bir büyük Taş
savurduğu Bu taşın Kale İçine düştüğü ve düştüğü Yere ve Taşa ALİ TAŞ dendiği
Rivayet Olunur.
Bu Tepeye İ.Melih
Gökçek Büyük Bir Uçak Maketi Koyup sözde seyirlik Bir alan Meydana getirecekti
İyikide Olmamış Ankara’lı Seymenleri Kediye benzeten . Atatürk Orman Çiftliği
Kavşağına Dinazor heykeli Koyan Halefetili zattan daha güzel bir olay
beklenemezdi.
Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Hıdırlık Tepede
hummalı bir Faaliyet sergilemekte Buradaki yıllardır Madde Bağımlıların Mekanı
olan Gece konduları yıkarak Temizleyip yep yeni Projeler sunmaya
çalışmaktadırlar Umarım Ankara'mıza Layık bir işlevi olan Çalışmalar olur.merakla
Bekliyoruz.
HALUK BALABAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder