HÜSEYİN GAZİ Öyküsü ve Külliyesi.
Hüseyn Gazi Sultan bellidir cansın
Ricam kabul eyle müşkülüm kansın
Hüseyin ovanın
gözcüsü sensin
Ayırma koyunu sürüden
medet.
- Kul Hüseyin -
Alevi inanç ve kültürünün Anadolu'da yayılmasına önemli
katkılar sağlıyan ulu erenlerden biri de hiç kuşkusuz Seyyid Battal Gazi'nin
babası Hüseyin Gazi Sultan'dır. Seyyid Battal Gazi gibi yiğit, cesur ve bilge
kişiliğiyle tanınan ve Ankara (Hüseyinova) gözcüsü olarak bilinen Seyyid Hüseyin Gazi'nin türbesi ve
makamı, Ankara'nın, kendi adıyla anılan Hüseyingazi Dağı' nın zirvesinde
bulunmaktadır.
Hüseyin Gazi’nin gömütünün Ankara’da olmasında bütün
kaynaklar birleşirken bazı kaynaklarda Çorum Alaca ilçesindeki makamını
göstermektedir. Bu konuda Sır Charles burasını bir kilise olarak tanımlarken şu
bilgileri de aktarır. Alaca’daki Şahmaspur Tekkesi Bektaşi yönetimi altında
yarı harabe bir yerdir. Yine bir batılı yazar Hamilton ise bu yerin Selçuklu
tekkesi olduğunu belirtir. Ayrıca bu tekkenin Konya medresesi şeklinde
planlandığını da ifade eder.
Evliya Çelebi, 1671-72 tarihlerinde yaptığı Anadolu gezilerinde,
Hüseyin Gazi'nin Dagındaki makamını ziyaret ederken, Malatya'lı Seyyid Battal
Gazinin Babası olan bu zatın İmam Hüseyin soyundan ve sadakatı kiramdan
olduğunu, burada şehit olduğunu ve O'nun namına yapılan bu dergahda kırk, elli
bin kişinin bir araya gelip cem olduklarını belirtir. Tarihsel kişiliğiyle
menkıbevi kişiliği birleşen ve daha çok menkıbelerde yer alan
kahramanlıklarıyla tanınan Hüseyin Gazi'nin, Emeviler döneminde Ehl-i Beyt'e
karşı yapılan zulüm ve haksızlıklar sonuncu Anadolu'ya gelip yerleştigi
söylenir. Bazı söylentilere göre ise, Abbasi Hükümdarı Harun Reşid döneminde(
786-809) Anadolu'ya gelip Bizanzslara karşı yapılan seferlerlerde büyük
kahramanlıklar gösterdiği, Ankara kalesinide ele geçirmek için düşmanlara karşı
savaşırken, bügünkü mekanının bulunduğu yerde şehit düşdüğü ve daha sonra
evladı Battal Gazi'nin babasının intikamını almak için ordu komutanını
öldürdüğü söylenir.
Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelişinde doğrudan doğruya
Battal Gazi Türbesi çevresinde konaklaması ve burasını sahiplenmesi, ardından
Hüseyin Gazi’nin şehit düştüğü yeri bulup buraya bir türbe yaptırması da halk
arasında söylenegelen sözlerdir.
Bektaşiliğin temel kaynağı Hacı Bektaş Veli Vilayetnamesi
açık bir şekilde Battal Gazi zeviyesinin kendilerince kullanıldığını,
kutsandığını kutsal yer olarak anıldığını belirtmektedir. Hacı Bektaşa bağlı
bulunan Aııadolu Alevileri’nden çeşitli gurupların burada cem törenleri
yaptıkları, cemin ardından diğer tekkelere bilgi ulaştırılıp birlik
sağlanmasının buradan yapıldığı sanılmaktadır. Hacı Bektaş Veİi’ııin Seyyit
Battal Gazi Zaviyesi ile sıkı bağlantısıdır. Belirtildiğine göre Hacı Bektaş
Veli, Haydarisiyle, Torlağı’yla, Işığıyla bütün Kalenderi zümreleri gibi Seyyit
Battal Gazi’yi pir tanımakta ve her yıl kurban (hacılar) bayramını müritleriyle
birlikte onun zaviyesinde kutlamaktadır.
Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilere göre, Hüseyin Gazi tekkesi, Hacı
Bektaş Veli 'yle birlikte Anadolu'ya gelen Ye Hüseyin Gazi'nin akrabası olduğu
sanılan Horasan Erenleri tarafından yaptırılmıştır. Yüzlerce dervişin varınıp
hizmet sunduğu Hüseyin Gazi tekkesi, diğer Bektaşi tekkelerinde olduğu gibi II.
Mahmud döneminde (1826) kapattırılır.
Dergah Abdülaziz döneminde (1861-1876) yeniden hizmete
açılır ve 1925 yıllarına kadar yüze yakın hizmet ettigi söylenir. Tekke ve
Zaviyeler yasası geregince 1925'te kapatırılır ve mallarına el konur. Gereken
bakım işleri yapılmadığından dolayı, yılıkmaya, harap olamaya yüz tutan
Dergahın, 1940'larda dergahın kalan eşyaları yagmalanır; binanın ahşap
bölümleri parçalanır ve ağaçları köylüler tarafından odun olarak kulanılır. Bu
tarih'de Dergahdan sadace taş ve duvar kalır ve bazı bölümleri 1957 yılında
kısmen onarılır. 1973'te Hacca gitmek isteyen Kalabalı bir hayır sever gördüğü
rüyadan etkillenerek. Hacca gitmekten vaz geçer ve hayırına türbenin çatısını
tamir ettirir. Daha sonra Ankara'da kurulan Hüseyin Gazi Külliyesini Yaptırma,
Yaşatma ve Tanıtma Derneği tarafından dergahın gereken onarım işleri
yaptırırlır ve bu Mürşid ocağı, uzun bir aradan sonra sosyal dayanışma, inanç
ve kültür merkezi olarak tekrar canların hizmetine sunulur. Böylece Hüseyin
Gazi Sultanın uyardığı çerağ yeniden uyarılarak bu güzel değerler toplumumuza
kazandırılmış olur. "Gelip ettik dua ile niyazı, bize himmet ede Hüseyin
Gazi! .. "
Evliya Çelebi'nin Hüseyin Gazi dergahını ziyaret ederken
söylediği bu sözü burada yenileyerek şu anlamlı dizelerle konuyu bağlayalım:
Hüseyin Gazi Sultan binsin atma
Dayanılmaz çarh-ı felek zatma
Bizden selam söylen ev külfetine
Çıkıp ele karşı ağlamasmIar.
- Pir Sultan Abdal –
Haluk Balaban.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder