7 Kasım 2022 Pazartesi

 

''KEYFİYE NEDİR?''

Türkistan’da başlayan kuraklık ve kıtlıktan dolayı ecdadımız Türkistan’dan (Orta Asya) Anadolu’ya doğru göç etmeye başladıklarında

yolda önceden gidenlerin, sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin önceden gidenleri tanıyabilmeleri için Türk Boylarının Aksakallı Beyleri gittikleri yerlerde yigitlerin birbirleriyle olan iletişimin kopmaması ve gittikleri yerlerde birbirilerini tanımak maksadıyla ortak bir parolanın olması gerektiği fikrine varırlar.

Yine bir yaz günü Oğuz Beyleri çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağmaya başlar.

Biraz yağdıktan sonra yağmur diner ve arkasından çok ihtişamlı bir gökkuşağı doğar.

Yaşlı aksakallılarımızdan birisi o ihtişamlı gökkuşağını fark eder ve “parolamız gökyüzündeki bu rengârenk gökkuşağının renkleri olsun” önerisini aksakallı meclisine sunar.

Öneri Oğuz Beyleri tarafından da uygun görülür ve parola gökkuşağındaki renkler olarak kabul edilir.

 Aksakallılardan birisi parola olarak belirledikleri gökkuşağındaki renklere bir de anlam verilmesi gerektiğini söyler.

Aksakallı meclisinde oturan Oğuz Beyleri de gökkuşağındaki her renge Türk kültürünü ve Töresini de göz önüne alarak ortak bir kararla şu anlamları verirler:

Beyaz renk: Duruluk, sadelik ve temizlik

Barış

Yeşil renk: ağaç  dikme ogmani koruma

Evren ve doğa, inanç

Mor renk: Hoşgörü, affedicilik, sevgi ve sonsuzluk,sadakat

Kırmızı renk: Türklük ve Bağımsızlık

Sarı renk: devlet kurma

Aş,İş, bolluk, bereket.

Sonra Oğuz hatunlarından gökkuşağında bulunan renklerden kumaşlar dokumaları istenir.

Hatunlar, renk renk keyfiye kumaşlarıni dokuyup hazır ederler.

Oğuz Beyleri tarafından bu kumaşlar göç eden

Yiğitlere, Türk boylarına verilir;

  Bu mirası Oğuz boyları çadırlarının başına gerekse boyunlarında asırlar boyu taşırlar. Yüzyıllar süren göç müddetince,

yolda birbirlerinin bu renklerden yapılan keyfiyeleri omuzlarda gören karındaşlar,

karşılaşmada  keyif verir.

Yörük Türkmenlerin birbirlerini

tanımaya vesile olan keyfiyeyi

bir kültür olarak asırlardır yaşar ve yaşatırlar Dağıtırlar

Ankara'lı Seymenlerin Başındaki Kefiyenin özelliği budur.

HALUK BALABAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder