ALİŞAN AĞA.
ANKARALI KÜRT BEYİ. AŞIK DERTLİNİN.AŞIK EMRAH’IN HAMİSİ.
BÖLÜCÜ ERMENİLER TARAFINDAN TÜM AİLESİ KATLEDİLEN .KONAĞININ TAVANINDA 80 KİLO ALTIN KAPLAMA OLAN BİR ARA ANKARADA ŞEHREMİNİ VEKİLİ.
Alişan Ağa Ankaralı bir Kürt beyi. Şehir merkezine yerleşen ilk Kürtlerden… Oldukça da zengin. Şair Dertli’yi, Erzurumlu Aşık Emrah’ı korumuş, konağına almış ve sonuna kadar sahip çıkmış. Hem Dertli hem de Aşık Emrah şiirlerinde Alişan Bey’e büyük övgüler düzer.
Alişan Bey, yazları Ankara ilçelerinde, özellikle Haymana’da, kışları ise çoğunlukla Ankara’da geçirmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, Alişan Bey’in hem Cihanbeyli hem de Haymana ile ilişkisi vardır. Kendisinin Canbegan aşiretine mensup olduğu anlaşılmaktadır.
CANBEGAN Aşiretinin Yavuz Sultan selim Hanın Mısır seferi sırasında Osmanlıya yardım eden bir aşiret olduğu Aşiretin çok bilgili çalışkan silah ustalarının çoğunlukta olduğu anlatılmaktadır. Yavuz selim Han Sefer Dönüşü Bu Aşireti yurda beraber getirdiği bir bölümünün Cihanbeyli Bir Bölümünün de Ankara Haymana Bölgesine yerleştirdiği Rivayeti vardır.
ALİŞAN AĞA DA Bu aşiretin ağasıdır çok zengin dir.Bu gün Denizciler caddesinde Marmara hamamının yakın olduğu yerde dillere destan 80 odalı Muhteşem bir konak yaptırır Rivayete göre Konağın Tavan işlemelerinde 80 kilo saf altın kullanılmıştır Alişan ağanın Haymana bölgesinde çok büyük Arazileri Ankara içinde Hacı doğan Mahallesine bir çok ev ve iş yeri vardır ve Ankara’nın en güzel ve verimli Bağlarının olduğu bu gün kara kuvvetleri düğün salonlarının olduğu alanda da Bağı ve Bahçesi mevcuttu. Rivayete göre Alişan ağa Bir ara Ankara Şehremini vekaletini yürütmüş sayılan sevilen bir kimse idi. Bölücü Ermenlier Tarafından Kundaktaki bebelere kadar misafirleri yakınları dahil Bu bağda tek canlı Bırakılmadan katledildiler.
ALİŞAN AĞA nın vefatından sonra .Milli mücadele sırasında cumhuriyetin ilanında bu muhteşem konak Bahriye nezareti olarak Kullanılmış Bu gün DENİZCİLER caddesi ismi Alişan ağanın Konağına yerleşen Bahriye Nezaretinden dolayı Bu ismi almıştır.. ( çok Ankaralının Denizciler Caddesinin Öyküsünü Bilmediğini Bu vesile ile Tarihe Işık tuttuğumu umuyorum )
Fuad Köprülü ve Cahit Öztelli olmak üzere bu konuda monografi yazanlardan özetleyerek aktarmak istiyoruz.
19. yüzyılın büyük halk şairlerinden Dertli’nin asıl adı İbrahim’dir. 1772 yılında Bolu’nun Gerede kazasına bağlı yeni adı Reşadiye olan Çağa bucağının Şahnalar köyünde doğar. Ali Ağa adında bir çiftçinin oğludur. Anası aynı köyden Ayşe kadındır.
AŞIK DERTLİ Hüsrev Paşa Tarafından meleketine AYAN olarak tayin edilir devlet adına Vergileri toplar Fakir Halkın Zenginden daha çok vergi verdiğini görür üzülür Zenginden daha çok vergi fakirden daha az vergi toplamaya başlar hatta vergi defterinden Vergi borcu birikmiş Fakirlere ait sayfaları yırtıp imha eder. Bu durumdan Rahatsız olanlar Devrin padişahına sadrazamına Dertliyi şikayet ederler yapılan incelmede görevden alınır gıyabında İdam fermanı çıkarılır .Dertli kaçar .Ta Mısıra kadar gider sazı sırtında Camiye sazı ile girdi diye Mısırdan da kovulur .Ankara da Ulucanlarda Seymen kahvelerinde Saz çalar ve meşhur ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE Adlı türküyü burada besteler Dertli Ferfene ve Çümbüş gecelerinin vazgeçilmez adamı olur ve Alişan ağa ile tanışır ve Ağa Dertliyi Konağına getirir iaşesini sağlar. Dertliyi çok seven Alişan ağa Ankara Esnafına han sahiplerine Dertliden tek kuruş almıyasız tüm borcu bana yazın ben öderim der. Dertli Konağa yerleşir İdama mahkum olmasına rağmen Alişan ağa ve Ankaralı Seymenler DERTLİYİ Padişahın zaptiyelerine teslim etmezler. Dertli ilerlemiş yaşına rağmen Alişan ağanın genç kız kardeşi BOSTAN HANIM’A aşık olur Alişan ağa Dertliye çok kızar Onu konaktan kovar . fakat ilerde yinede Bostan hanımı Dertli ile evlendirdiği söylenir . AŞIK DERTLİ Bu konakta vefat eder.
Şairimizin ölümü hakkındaki bilgimiz de yine bir rivayete dayanmaktadır. Bu rivayete göre, Dertli (H. 1261- M. 1845) yılında bir gece Ankara’da Alişan Bey’in konağında misafir iken, hâmisine, artık göçmek zamanının geldiğini ve kendisinin saçlarından öpmek istediğini söyleyerek, saçlarından öpmüş ve orada bulunanlarla helalleşerek, sofadaki bir hasır üzerine uzanmış ve orada can vermiştir. Evvelce bir manzumesinde:
“Mevtimde Müneccim Tepesi mansıbım olsun
Taşları cevahirdir anın toprağı zerdir’’ diyen şair, galiba bu arzusu yerine getirilmek için, Alişan Bey tarafından Müneccim Tepesi civarındaki mezarlığa defnedilmiştir. Bu tepede o zamanlar Ankara’nın büyük meyhanelerinin bulunduğu rivayet ediliyor.. ( müneccim Tepesi ve mezarlığının yerini Bilen ve Hatırlayan Bir Ankaralı Çıkarmı acaba ? ). İlerde Ankara mezarlıklarını Osmanlı döneminde Ankara Meyhanelerini Yazmak istiyorum .
Yıllar sonra 1917 yıllarında AŞIK DERTLİNİ KABRİ . açıldı kemikleri Bu gün İstanbul Yolunda Yeni Çağa inerken sağda bir Benzin istasyonunun ön Bahçesine yol kenarına defnedildi. E-5 Üzerinden Araçları ile İstanbula giden Ankaralılar Lütfen Dertlin Kabrinde bir dakika durun ve bir Fatiha okuyun.
ALİŞAN AĞA VE AŞIK DERTLİN EMRAH'IN RUHU ŞAD OLSUN .
HALUK BALABAN.
Not : Bu Kısacık Makalede Aşık Dertlinin ve Aşık Emrahın Alişan Ağa Hakkındaki Methiyelerini ve Ankara Hakkında Şiirlerini Yazamadım ilerde belki yazmak nasip olur.
HALUK BALABAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder