ANADOLU İSMİ. Ve GELİN KAYASI ÖYKÜSÜ.
Kızılcahamam Taşlıca Köyü ve Ayran Taşı.
Anadolu isminin nereden geldiğini biliyor musunuz? O halde
bu yazımızda sizlere hem Anadolu isminin hikayesini anlatalım hem de gezilecek
bir noktadan bahsetmiş olalım.
Ankara'nın Kızılcahamam ilçesine bağlı Taşlıca Köyü'ndeki
bir türbede başlar hikaye. Bu türbede Kırmızı Ebe adında bir evliya yatar.
Anadolu Selçuklu devleti döneminde yaşamıştır Kırmızı Ebe. Sultan Alaaddin
Keykubat Başköy Kalesi'ni fethe giderken Taşlıca Köyü'nde mola verir. O sırada
Kırmızı Ebe oğlu Oruç Gazi'yle birlikte askerleri konuk edip ayran ikramında
bulunur. Kırmızı Ebe bir taş oluktan döktüğü ayrandan tüm askerlerin içerek
kaplarını doldurmasını söyler. Askerler kana kana içtikleri ayranı kaplarına
koysalar bile oluktaki ayran bitmez. Sonrasında bir askerle Kırmızı Ebe
arasında şu konuşma geçer:
-Doldurun Gazilerim,
-Doldur Ana.
-Doldurun yavrularım
-Ana, dolu.
Yaşan bu olay Sultanın kulağına gider. Bu durum karşısında
şaşıran Alaaddin Keykubat, Kırmızı Ebe'yi huzuruna çağırdığı vakit, ebenin
kerametinden çok etkilenir. Buradaki araziyi Kırmızı Ebe'ye tahsis eder.
Anadolu kelimesinin doğuşuna vesile olan Kırmızı Ebe Türbesi'ni Kızılcahamam'da
ziyaretlerinize mutlaka dahil etmenizi öneririz.
Gelin kayası:
Köyün güneyinde bir tepededir. Uzaktan bakınca gerçekten at
üzerindeki bir gelin görünümündedir. Yanında gelinin sacayağı, odası, merdiveni
ve vurulduğunda davul gibi ses çıkardığından, taş olan davulcunun davulu olduğu
söylenen taşlar vardır. Düğünlerde davul çalmama adetinin, geçmiş ûlemanın
eğlencede aşırıya kaçılmaması için koyduğu bir müeyyide veya Bizans devrinden
kalma bir efsane olması muhtemeldir. Taşlıca köylüleri, bu “ davul çalmama”
adetine asırlarca uymuşlardır. Geçmişte, civar köylerden bazılarının, buna
inanmayıp davul çaldıkları, ancak felç olup yatağa düştükleri anlatılıyor.
Haluk Balaban.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder