ANKARA AŞANE =Aşene ( MUTFAK ) VAZGECİLMEZ BUZ DOLABININ ATASI TİL ( TEL ) DOLAP.

Angaralıların Konaklarında evlerinde Yemeklerini,Kahvaltılıklarını . sakladığı Buz dolabının atası Tel dolap ekseriyetle Ankara Evlerinin Girişte zemin Kısmında MASARA denen Taş odalarında ve ekin deki AŞENE denen Mutfağında bulunan Tel dolap Önceleri Tülbentle Örtülmüş Bilahare Tel Hasır örgülü dolaplarda saklanan Bozulması daha geç olan Yiyeceklerin saklandığı sinekten Böcekten Tüm Haşerattan koruduğu dolap 50 li yılların Başlarına kadar Ankara evlerinin vazgeçilmezi olmuştur Bu Tarihten sonra ABD den gelen frijder ve general electrik Buz dolapları evlere girmeye başlamış ev salonlarının baş köşesine konularak sanki zenginlik alameti gibi simgelenmiştir Yıllar sonra yerli bir üretici Firmamızın İsrael'den ithal EKOVAT motorları ile ilk buz dolapları montajı yapılarak Yurdumuzda satışa başlanmıştır.

Atalarımız çok eski Tarihlerde yemeklerini etlerini nasıl muhafaza ettiler acaba ? Ankara'mızın Elmadağ da 20 nin üstünde ve İdris dağında da 18 ve 20 civarında Kar kuyusundan Kıştan kuyulara basılıp saklanan Tertemiz Kar'ları Katır ve eşşek sırtında Mahallelerde Ankara’ya satmışlar Varsıl Ankara'lıların Evlerinde Konaklarında İçi çinko kaplı duvarları saman sıkıştırılmış duvarları ile Bu BUZKAR lar muhafaza edilmiş yemekler bozulmadan korunmuş yemeklerde Hoşafa cacık içine Ramazanlarda Bal Şerbeti içine Vişne şurubu ve zerdeli Hoşafına konarak Kullanılmıştır

Ankara’mızın Hacettepe ve Hamamönün de Evlerin Konakların Bahçelerinde Kuyular bulunur Bazıları çok tatlı sular bazıları acı kekremsi sular ile dolu idi Ankaralılar Etlerini bozulmaya meyyel yemeklerini Bu kuyuların içine sarkıttıkları sepetler içinde muhafaza ederdi.

Daha önceki makalelerimde Elmadağ.idris Dağındaki Kar kuyuları Hakkında Bilgi paylaştım okumanızı tavsiye ederim.

HALUK BALABAN.

@herkes.

Bizden önce Buz dolabımı vardı diyen Politikacılar. Varsıl Ankaralıların 50 li yıllarda Buz Dolapları mevcuttu. salonlarda evin Baş köşesinde yer bulur evin hanımının çeyiz örtüsü mutlaka üstüne örtülürdü.