AHİ ELVAN CAMİ.
Ahi Elvan Camii, Ankara'nın Merkez Altındağ ilçesinde,
Atpazarı, Samanpazarı ve Koyunpazarı Sokağı’nın birleştiği noktada
bulunmaktadır.
Cami, Ahi Elvan Mehmet Bey tarafından 1382 yılında yaptırıldı.
Selçuklu dönemine ait ahşap direkli cami örneklerinden
birisidir.
Camiye üç basamaklı bir merdivenle çıkılıyor.
Tam dikdörtgen olmayan ibadet mekánı üç sıra halinde
dörderli ahşap sütunla dört sahana ayrılıyor.
Samanpazar’ından kaleye çıkarken yolun solunda bulunan cami,
dikdörtgen planlı, ahşap minberi ve direkleri ile önem kazanan bir yapıdır.
Son cemaat yeri yoktur.
Minaresi kuzeybatı köşededir.
Cami kuzeye doğru yükselen bir araziye yapılmıştır.
Dıştan sade bir görünüme sahiptir.
Caminin duvarları, altta iri moloz taş, gerisi kerpiç
örgüdür.
Yakın zamanlarda yapılan onarımlarda duvarları tuğla örgü
ile kuvvetlendirilmiştir.
Çatısı alaturka kiremitlidir.
Kuzey cephesi yamaca yaslandığından mahfel kapısından başka
bir açıklık yoktur.
Kesme taş kaideli minare kuzeybatı köşededir.
Minarenin gövdesi ve petek kısmı tuğladır.
Caminin ana kapısı doğu cephenin ortasındadır.
Bu cephede, altta kapının sağında bir, solunda iki pencere
ve üstte üç pencere vardır.
Güney cephede üç alt üç üst pencere bulunmaktadır.
Batı cephede iki alt, dört üst pencere ile üçüncü bir kapı
yer almaktadır.
Boyuna dikdörtgen planlı caminin ahşap tavanı üç sıra
halinde dizilen dörder adet ahşap direkle taşınmaktadır.
Doğuda kapının açıldığı dar bir sahından sonra mihrabın
olduğu geniş bir sahın ve batı tarafta daha dar iki sahın uzanır.
Toplam oniki adet ahşap sütun üzerine mihraba dikey olarak,
üç sıra halinde uzatılmış iri hatıllar sütunlara devşirme başlıklar ve ucu
profilli yastıklarla oturmaktadır.
Hatıllar ve duvarlara enine uzatılan ucu profilli konsollar
üzerine enine konan kirişlere tavan tahtaları çakılmıştır.
Ortadaki geniş sahnın tavanı iki sıra konsolla diğerlerine
göre daha yüksekçedir.
Caminin kuzeyindeki geniş ahşap mahfel üstten, ikinci sıradaki
direklere kadar uzanmaktadır.
Mahfelin altı üst kısmın yarısı kadar genişlikte, ahşap
kafeslerle harimden bölünmüştür.
Mahfel direklerinde altta ve üstte profilli yastıklar
vardır.
Bugün İstanbul Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesinde
bulunan caminin ahşap pencere kanatları Selçuklu ağaç işçiliği geleneğinde oyma
tekniğiyle yapılmıştır.
Mevcut dört çift pencere kanatlarından bir kısmı kündekâri
tekniğindedir.
Bazılarında yazı panoları vardır.
Geometrik geçmeler, palmet ve kıvrık dal motifleri işlenmiştir.
Caminin ahşap minberinin yan aynalıklarında motifler taklid
kündekari tekniği ile birleştirilmiştir.
Oniki kollu bir yıldız merkez olmak üzere çıtalarla meydana
getirilen çokgen ve yıldızlardan oluşan geometrik alanlar oyma tekniği ile
yapılmış çeşitli rumi motifleri işlenmiş parçalarla doldurulmuştur.
Minberin köşk kısmının altında da aynı teknikte çokgenlerden
oluşan bir süsleme mevcuttur.
Korkuluk ve diğer kısımların kenarlarında rumi motifleri
işlenmiş çerçeveler dolaşmaktadır.
Parmaklıklar geometrik şekillerle doldurulmuştur.
En altta dilimli kemerli kaide vardır.
Minberin yan taraflarında bazı parçalar noksandır.
Alçı mihrap beş kenarlı bir nişe sahiptir. Nişin içi
minberde görülen yıldız ve çokgenlerden müteşekkil bir süsleme ile doldurulmuştur.
Üstü bir sıra yazı kuşağından sonra mukarnaslı kavsara ile
sona ermektedir.
Köşelerdeki sütuncelerin zar başlıkları rozet süslemelidir.
Mihrabı kuşatan üç sıra silmeden dıştaki ince rumilerle
süslü bir yazı kuşağıdır.
Ortada mukarnaslı bir silme ve içte geometrik geçmeli bir
silme vardır.
Kavsaranın iki yanındaki boşluk yıldızlardan oluşan bir
süsleme ile doldurulmuştur.
Üstte mukarnaslı bir çerçeve içindeki pano, yazı ile
değerlendirilmiştir.
En üstte palmet sırası vardır.
Caminin Arapça yenilenme kitabesi minber kapısının üstüne
işlenmiştir.
Minberde ayrıca usta kitabesi vardır.
İki bölüm halindeki Arapça kitabe:
Sol korkuluktaki usta kitabesinin Türkçe’si :
“Bu mübarek cami sultanların yücesi, Arap ve Acem
sultanlarının efendisi, gâzi ve mücahidlerin yardımcısı, kâfir ve müşrikleri
kahreden sultan Murad Han oğlu Bayezid Han oğlu Mehmed Hanın -Allah devletini
ve memleketini ebedi kılsın-zamanında 816 yılında yenilenmiştir.
Hayrat sahibi Nizameddin Zehrab oğlu Hacı Mecdü'ddin İsa
oğlu Mehmed Bey oğlu Hacı Elvanın Allah hasenatını kabul etsin.”
Kitabeye göre cami 816 H./1413 M. yılında Hacı Elvan
tarafından yenilenmiş ve içine Harputlu Mehmed bin Beyazid'in yaptığı ceviz
minber konmuştur.
Camiyi ilk yaptıran Ahi Elvan 784 H. / 1386 M. de vefat
etmiştir. Buna göre cami XIII. yüzyılın 2. yarısına tarihlenebilir. Cami 1952
-1956, 1962, 1985 yıllarında onarılmıştır.
Bizans ve Roma Taşları
Üç sıra halinde bulunan dörderli ahşap sütunların üzerlerine
yöredeki Bizans ve Roma yapılarından toplanan Dor ve Korinth üslubunda sütun
başlıkları yerleştirildi.
Sütun başlıkların taşıdığı üst örtü çatı olup, kiremit
örtülüdür.
Taş temeller üzerine tuğla ve kerpiç duvarlarında ikişer
sıra halinde altı pencere ve mihrap duvarında da yine iki sıra halinde dört
penceresi bulunuyor.
Doğu yönünde bulunan kapıdan girilen caminin giriş kapısı
taş örgü ve bezemelerle süslenmiştir.
Süslemede Selçuklu Sanatı
Mihrap ve mimber Selçuklu süsleme sanatının örnekleri ile
süslenmiştir.
Mimberi Harputlu Mehmet Bin Beyazıt, kündekári üslubunda
yaptırmıştır.
Mimberin yan yüzlerinde çokgen ve yıldızlardan oluşan bir
bezeme bulunuyor.
Aynı şekilde pencere ve dolap kapakları da oyma tekniğinde
yapılmış Selçuklu bezemesini yansıtıyor.
1967 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü’nce yapılan onarımı
sırasında bu pencere kapakları yerlerinden sökülerek atıldı.
Rastlantı sonucu Y.Mimar Yılmaz Önge bunları görmüş,
İstanbul’daki Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi’ne göndermiştir.
Bu kapaklar Hacı Elvan Mehmet Bin Elhaç Nizamettin
tarafından yaptırılmıştır.
Burada Anadolu Selçuklularının geliştirip yaygınlaştırdığı
oyma tekniği ile kündekâri tekniği uygulanmıştır.
Üç Büyük Tamirat Gördü
Ahi Yakup tarafından 1392 yılında, Çelebi Mehmet’in emri ile
1413 yılında büyük onarım gören Ahi Elvan Camisi, son olarak da 1970-1985
yılları arasında tamir edildi.
Caminin minaresi, kare biçimli taş kaide üzerine tuğladan
silindirik gövdeli olup, tek şerefelidir.
396 metrekare alanı olan Ahi Elvan Caminin, 528 kişilik
kapasitesi vardır.
Camide bir imam ve bir müezzin görev almaktadır.
Müştemilatında iki adet dükkanı bulunan cami soba ile
ısıtılıyor.
KAYNAK ; Muzaffer BADEM
HALUK BALABAN Arşiv.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder