ANKARA BEBESİ…..!
Bebe, Bebek:
Büyük Türkçe Sözlük'te "meme veya kucak çocuğu" olarak anlamlandırılan bu kelimenin kökeni çok eskiye dayanmaktadır. Bu kelimelerden bebe sözcüğüne Eski ve Orta Türkçede rastlanılmaz. Bunun yerine onun +(a)k / +(e)k küçültme eki ile türemiş hali görülür. Bu durum bebe kelimesinin kaynaklarda görülmemesine rağmen en geç 15. yüzyıldan itibaren Türkçede var olduğunun kanıtıdır.
Bebe kelimesinin kökeni Even diline (Altay dil ailesine mensup Mançu-Tunguzcanın Tunguzca
Evenki/Solon kolundan olan ve Sibirya’da konuşulan bir dil) dayanır. Bu kelime o dilde de aynı şekilde ve anlamda (bk. Evence бэбэ/bebe ‘bebek’, ESTYa II: 96) bulunmaktadır. Bu durum İngilizce (baby < babe+y < Orta İng. babe) ve bunun gibi diğer bütün dillerde (bk. Fr. bébé, Alm. Baby, Hırv. beba, Mac. baba, vb.) kelimenin şeklinin benzemesini açıklar.
Ankara’lılar Yavrusuna BEBEM der Ankaralının Hayatın her safhasında Kullandığı Kelimelerin Başında EBEM.DEDEM,NİNEN.BEBEM Kelimesini Çok kullanır Askerdeki Oğluna bile Benim Bebem der.
Ankaranın Ayaş Belinden Kili Toprağı EL TOPRAĞI ,BEBE TOPRAĞI diye satılırdı El kili Ve Çamaşır Kili ayrı Olur sabun Deterjan Yerine bu kullanılır BEBE TOPRAĞI Kız veya Oğlan Hastandığı zaman bilhassa Üşüttüğü zaman Bu toprağa yatırılır Şifa bulur ayrıca Çocuk Bezi olmadığı bu devirlerde Çocuğun çişini emer Çocuğu rahatsız etmez Ve Vucutta Pişik yapmazdı.
Ankarada Yeni Yetme Gençlere Aşağı yüzün veya Yukarı yüzün Bebeleri. Hacettepe Bebesi veya Aktaşın . Kalenin Bebeleri deyimi Kullanılırdı BEBE sözcüğü Kattiyen aşağılayıcı küçük görücü bir söz değil di. Ankaralılar BEBEM Kelimesini Ciğerimin parçası Ciğer Parem Manası ile Kullanır
Bala:
Bu kelime Genel Türkçe Sözlük ve Büyük Türkçe Sözlük'te "yavru, çocuk" anlamlarındadır. Bununla birlikte Türkiye'de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü'nde ise kelimenin bu iki anlamı dışında bir de "manda yavrusu" anlamı da ortaya çıkar. Veteriner Hekimleri Sözlüğü'nde ise aynı kelimenin "kuş yavrusu" anlamında kullanıldığnı da görmekteyiz.
Kelimenin kökeni hakkında ise muhtemel görüş Sanskritçe olduğu yönündedir. Skr. bāla (वाल) ‘çocuk; (beş yaş altındaki) erkek çocuk; kız, kız çocuk, (16 yaşından küçük) genç bayan; hayvan yavrusu’ (Monier-Williams 1899:728).
oğul:
Kelime Eski Türkçede hem kız hem erkek çocuk için kullanılan bir şekildeydi. Ancak kelime tek başına kullanıldığında sadece erkek çocuk anlamındaydı. Yani Eski Türkçede kız çocuğu için "kız oğul" erkek çocuğu için ise "urı oğul" ya da sadece "oğul" denmekteydi.
Bugün kullandığımız oğlan kelimesinin sonundaki +An eki ise esasen Eski Türkçede bulunan bir çoğul ekiydi. Ancak bu ek eklendiği kelimelerle zaman içerisinde birleşerek anlamını yitirmiştir.
Ayrıca oğlak "keçi yavrusu" kelimesinin bu oğul sözcüğünün sonuna küçültme ve sevgi ifadesi taşıyan +Ak ekinin getirilmesi ile oluştuğunu da söylemek gerekir.
Yukarıda Türkçede çocuk anlamındaki bazı kelimelerin kısaca açıklamalarını verdik. Buradan anlayacağımız üzere Türkçede çocuk anlamına gelen birtakım kelimeler hem "insan yavrusu" hem de "hayvan yavrusu" anlamına gelmektedir. Çocuk kelimesinin de aslında "domuz yavrusu" anlamına geldiği bir görüş mevcuttur.
Adamović gibi bazı araştırmacıların görüşü ise Türklerin İslamiyeti kabul etmeden önce dahi pek tüketip zaman geçirmediği domuz gibi bir hayvan için kendi çocuklarına bu hayvanın yavrusu anlamına gelen bir ismi vermeyecekleri yönündedir. Ayrıca Adamović domuz ile oldukça içli dışlı olan milletlerin bile bu hayvanı kirli ve düzenli olmayan çocuklar için kullandıklarını söyler. Marek STACHOWSKI ise Adamović'in bu fikrine karşı çıkarak Eski Türklerin Çin mutfağına ve kültürüne alışkın olduklarını ve çocuk kelimesinin anlamsal olarak domuz yavrusu > domuzcuk > çocuk şeklinde olabileceğini savunur. Domuzun sadece kötü anlamda kullanıldığı görüşüne ise İngiliz dilindeki little piggy "küçük domuzcuk" kelimesinin çocuklar için de kullanıldığını söyler. Görüşünü birçok Türk dilindeki hem domuz yavrusu hem de insan yavrusu anlamlarına gelen kelimeler ile de destekler.
Çocuk kelimesi hakkındaki Hakan Aydemir'in görüşü ise Karaçay-Malkar Türkçesindeki çak- "yeşermek, filizlenmek, tomurcuklanmak, büyümek, çoğalmak" eylem köküne dayandığı şeklindedir. Bu eylemin e Ana Türkçe çāk- şeklinden türediği düşünülmektedir. Hakan Aydemir bu eylemden çocuk anlamında bir kelimenin türeyebileceğini göstermek için Almanca çocuk anlamına gelen spross kelimesini gösterir. Bu kelimenin ilk anlamı filizken ikinci anlamı ise çocuktur.
En nihayetinde çocuk kelimesinin kökeni hakkında oldukça farklı görüş bulunmaktadır. Kimileri bu kelimenin kökenini yavru domuz anlamında aramış kimileri ise bu anlamı inkar etmiştir. Bugün çocuk kelimesinin kökeni hala bir tartışma konusudur.
KAYNAKLAR
STACHOWSKI Marek (2009). “Yeniden Türkçe çocuk Sözcüğünün Kökeni Üzerine”, çev: Faruk Gökçe, Türkbilig, 2009/17, s. 124-132.
AYDEMİR, Hakan, “Çocuk Sözcüğünün Etimolojisi Üzerine”, Rumeli'de Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, S. 12, 2018, s. 1- 18. Yazar: Buğra Ertuğral Ankaralı Seymen Büyükleri. Ankaralı Bilge Zevatlar.
Bu Araştırma ve İnceleme Makalemi. Ankara Kulübü Kızılcagün Tv da Ankaralı Çınar Olarak Tanıtılan Bir zatın Ankara Kültürünü çok iyi bilenlere ve Uygulayanlara ANKARA ÇOCUĞU Ankara Kültürünü Bilmeyen Pavyon adabı ile yetişmiş Kişilere ANKARA BEBESİ denir sözü üzerine yazdım Umarım Bu yazımı Okur Nasiplenir.
HALUK BALABAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder