ANKARA'NIN ÇEŞME SULARI.
Abidinpaşa’nın Ankara Kalesi Atpazarı’na Suyun Çıkarılması
Eski Ankara’nın İçme Suları: Yazar Şeref Erdoğdu Alkan Matbaacılık Ltd. Ankara 1965 Çalışma Bakanlığı Muhasebe Müdür Muavini Ankaram Kitabı. S. 145. (Ankara Kulübü Üyesi seymen, Başkan vekili. Yazar. Ankara Araştırmacısı ) Atayı Karşılayan HÜSNÜ OĞLU BAHRİ EFE’NİN Yeğeni.
Ankara’nın çeşme suları üç membadan gelirdi.
1) Elmadağ membaları : Bu dağda iki türlü su vardı. Birisi menba suları, diğeri yer altı suları idi. Bu gün her iki su membalarından Ankara istifade etmektedir. Elmadağı’nın rakımı 1300 ila 1350 metre arasındadır. Bundan faydalanılarak bu dağdan sular kolayca şehre akıtılmıştır. Menba sularının başlıcaları Kırkpınar, Beypınarı, Koca Pınar, Zindankaya, Özü Pınar, Kehliz Pınar, Kıprıs Yaylası Pınarı idi. Dağdan şehre su getirilmesi için muntazam kanallar açılmış ve şehrin kale civarına kadar su çıkarılmıştır. Bu teşkilat halen mevcuttur. Ankara’nın büyük bir derdi olan su, gelmiş geçmiş bütün valilerin muvaffak olamadığı yahut da vazifelerinin kısa sürmesi yüzünden bu işi ehemmiyetle ele alamamışlardır. Ancak Abidinpaşa 8. yıllık Valiliği sırasında şehrin biraz da olsa su derdini halletmiştir. Yeni tesisatla yani borularla su getirilmesi işi şehremini Haydar bey zamanında olmuştur.
2) Hanım Pınarı : Bu su Kayaş vadisinde ve Üreğil köyü civarındadır. Bu tesisat ta gene Abidinpaşa zamanında yapılmış olup şehrin Cebeci ve alt kısımlarına akıtılmıştı.
3) Kasımlar Suyu : Bu suyun gerek miktarı gerekse rakımın azlığı yüzünden şehrin muhtelif mahallerine su verecek halde olmadığından bilahare Elmadağı tesisatı yapılınca bu suyun kanalları kaldırılmıştır.
Ankara valisi Abidinpaşa zamanında şehrin en yüksek yeri olan At Pazarına su çıkartılmış ve 12 lüleli som kargir bir çeşme inşa edilmiştir. Masrafı Abidinpaşa tarafından ihtiyar olunan Nakşibendi Medresesi önünde keza som mermerden yapılmış Elmadağ Çeşmesi inşa edilmişti. Bu sular şehrin büyük su derdine cevap vermiş ve Ankara’yı ihya etmiştir. Ayrıca bu sudan Hacıbayram hanesinde bir havuz inşa edildiği gibi şehrin muhtelif bölgelerine su verilmiştir. Ankara Hükümet Merkezi oluncaya kadar bu ibtidai su teşkilatından faydalanmıştır.
Abidin Paşa.
Bugün hala ismi ile anılan bu semtte, Abidinpaşa köşkünü yaptırırken, Ankara’nın muhtelif semtlerine bir koyunun etinden astırmış ve en geç bu sırtlara astırdığı et kokmuş ve köşkünü bu güzel ve hakim tepeye yaptırmıştı. Kadirbilir Ankara’lılar, onun bu köşkünü 80 yıldır muhafaza etmiş, bu köşk hala ayaktadır.
Abidinpaşa Atpazarına suyun çıkmasını çok arzu etmiş, mühendisler suyun ancak Cebelağası yokuşunun başına kadar getirmişler ve daha yukarı çıkmasına tazyik ve seviye müsait olmadığı için çıkaramamışlar, rivayete göre Paşa mühendisleri toplamış ve suyun bir haftaya kadar Kale önünde yaptırdığı çeşmeden akmasını, aksi takdirde hepsini azledeceğini emir buyurmuş ve su da büyük bir törenle bir hafta sonra akıtılmış. <<İyi niyetle çalınan çalgı, mürainin teşbihinden iyidir.>> sözü bu değerli paşanındır.
ABİDİNPAŞA NIN İkinci eşi Hacettepeli Kormanlar Ailesinden Faika Hanımdır. Tahsil terbiye görmüş Ankaranın en ünlü en zengin ailesinin Kızıdır. Abidinpaşa Köşkü arazisinin Faika Hanıma ait olduğu,Atatürk Orman Çiftliğinin 30 bin dönümü de Faika hanıma ve ailesine ait olduğu Bu arazinin bedeli Mustafa kemal Paşa Tarafından rayiç bedel üzerinden satın alındığına dair belgeler mevcuttur. Hacettepe Boyracı Meydanın daki Ankara taşından yapılan meşhur ELMADAĞ ÇEŞMESİ nin yapılış öyküsünü ve yaşananları başka bir Makalemde yazacağım.
HALUK BALABAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder