20 Ağustos 2022 Cumartesi

 OĞUZ KIRI = KIZILAY MEYDANI.

Tarihi Ankara Ankaralı seymenlerin Atlı gösteri yaptıkları ( Diğnek ) oyunları sergiledikleri Sin sin Ateşi Yaktıkları alan. OĞUZ KIRI.
Bu gün Unutulan Cirit Oyunlarının merkezi Ankaralıların DİĞNEK dedikleri atlı yarışmalar. Ve Kılıç yerine Kullandıkları ÇEKME DİĞNEK Oyunları 1806 yılında Osmanlının Kılıç taşımayı yasaklamasından sonra Seymenlerin Eğitim yaptıkları Diğnek oyunları Burada yapılmakta idi. Rahmetli Yağcıoğlu Fehmi Efenin Halil Bedi Yönetgene Anlattıklarından ( Anadolu Derlemeleri eseri ) ve seymen sohbetlerinde Anlattıklarına göre. Koltuk altından orta parmak boyuna uzanan kızılcık veya sağlam ağaçlardan hazırlanan DİĞNEK seymenlerin hem eğitim hemde koruma silahı gibi kullandıkları bir nesne idi. Bağa bahçeye giderken yazıya yabana giderken taşıdıkları Diğnek Önemli bir koruma aracı olmuştur .
Rahmetli Babaannem Samiye Balaban’ın anlattığına göre Rahmetli Dedem Rıfat Balabanın Ağabeyi Bakırcı Osman efe ( HAYT OSMAN Lakaplı ) kale çıkışında BakIrcı dükkanı varmış Ankara’nın ünlü dövme Bakrcılarındanmış ve Ünlübir seymenmiş. Hayatında kama bıçak taşımaz ve sadece sırtında enseden beline giren Çekme Diğnek =Deynek taşırmış. Esat Bağlarnda Bağ komşusunun Bir yaban tarafından sırtından Bıçaklandığını görür atının terkisine alıp Hekime yetiştirir.hayatının kurtulmasını sağlar gel zaman git zaman Ulucanlarda Bağ komşusunu sırtından Bıçaklayan adamı görür ve hesap sorar Adam hemen Kamasına davransa da. Osman dedem Sırtından Çekme diğneği çekmesi ile adamın Köprücük kemiğine vurması bir olur köprücük kemiği kırılan adamın elinde kaması düşer adamı zabtiyelere teslim eder.
Tahminim odur ki Çekme deynek Uzak doğu sporları gibi Ankaralı seymenlerin kullandıkları koruma spor dalı Matrak sanatınında babası gibi.
Gelelim OĞUZ KIRI ve Kızılay Binasının olduğu alan hakkında bilgilere. Milli mücadele İstiklal Harbi sırasında Ordunun Bir çok şeye ihtiyacı vardır Askerin potini ayakkabısı yoktur eksiktir .gıdası azdır süngüsü azdır mermisi azdır. Ulaşım aracı yoktur.
Tekalif-i Milliye kanunu çıkmadan önce yapılan yardım çağrısına Ankara’nın tümü bu çağrıya uyar her aile potin postal çarık yerine iki çift yün çorap örer Kızılay binasının olduğu alana kurulan Askeri yardım çadırlarına teslim eder.Buranın komutanı Doktor Miralay MEHMET ARİF ( Finci ) dir onun neferlerine adı ile teslim eder. Sadece çorapmı. Pencere demirleri. Süngü yapılmak için Bakır kap kacak. Çinko yağmur olukları kurşun nesneler. Mermi yapılması için Ve gida için Ankaralıların yufka ekmeği ŞEPİT Küp peynirler kuru üzümler zerdeli kuruları teslim edilir Miralay MEHMET ARİF bey bu toplanan yardımları cepheye en kısa zamanda ulaştırmaya gayret eder vasıtamı Ankaralıların bağışladığı atlar öküz arabaları kağnılar ile ve bu yüzden Oğuz kırının ortasına KIZILAY Binası inşa edilir
Bu olaylar Tarih kitaplarında yazmaz Sözlü Tarihimizin bir parçasıdır gerçek yaşanmış olaylardır Ankaralının öz verisidir. Bu anıları anlatanları rahmet ve şükranla anıyorum RUHLARI ŞAD OLSUN
HALUK BALABAN.
NOT: Milli mücadele sırasında Türk ordusunda sadece 2 kamyon varken yunan ordusunda 824 adet kamyon mevcuttur. süvari ve at sayımız yunan ordusundan fazladır.

9 Ağustos 2022 Salı

ANKARA'NIN ÇEŞME SULARI.

Abidinpaşa’nın Ankara Kalesi Atpazarı’na Suyun Çıkarılması
Eski Ankara’nın İçme Suları: Yazar Şeref Erdoğdu Alkan Matbaacılık Ltd. Ankara 1965 Çalışma Bakanlığı Muhasebe Müdür Muavini Ankaram Kitabı. S. 145. (Ankara Kulübü Üyesi seymen, Başkan vekili. Yazar. Ankara Araştırmacısı ) Atayı Karşılayan HÜSNÜ OĞLU BAHRİ EFE’NİN Yeğeni.
Ankara’nın çeşme suları üç membadan gelirdi.
1) Elmadağ membaları : Bu dağda iki türlü su vardı. Birisi menba suları, diğeri yer altı suları idi. Bu gün her iki su membalarından Ankara istifade etmektedir. Elmadağı’nın rakımı 1300 ila 1350 metre arasındadır. Bundan faydalanılarak bu dağdan sular kolayca şehre akıtılmıştır. Menba sularının başlıcaları Kırkpınar, Beypınarı, Koca Pınar, Zindankaya, Özü Pınar, Kehliz Pınar, Kıprıs Yaylası Pınarı idi. Dağdan şehre su getirilmesi için muntazam kanallar açılmış ve şehrin kale civarına kadar su çıkarılmıştır. Bu teşkilat halen mevcuttur. Ankara’nın büyük bir derdi olan su, gelmiş geçmiş bütün valilerin muvaffak olamadığı yahut da vazifelerinin kısa sürmesi yüzünden bu işi ehemmiyetle ele alamamışlardır. Ancak Abidinpaşa 8. yıllık Valiliği sırasında şehrin biraz da olsa su derdini halletmiştir. Yeni tesisatla yani borularla su getirilmesi işi şehremini Haydar bey zamanında olmuştur.
2) Hanım Pınarı : Bu su Kayaş vadisinde ve Üreğil köyü civarındadır. Bu tesisat ta gene Abidinpaşa zamanında yapılmış olup şehrin Cebeci ve alt kısımlarına akıtılmıştı.
3) Kasımlar Suyu : Bu suyun gerek miktarı gerekse rakımın azlığı yüzünden şehrin muhtelif mahallerine su verecek halde olmadığından bilahare Elmadağı tesisatı yapılınca bu suyun kanalları kaldırılmıştır.
Ankara valisi Abidinpaşa zamanında şehrin en yüksek yeri olan At Pazarına su çıkartılmış ve 12 lüleli som kargir bir çeşme inşa edilmiştir. Masrafı Abidinpaşa tarafından ihtiyar olunan Nakşibendi Medresesi önünde keza som mermerden yapılmış Elmadağ Çeşmesi inşa edilmişti. Bu sular şehrin büyük su derdine cevap vermiş ve Ankara’yı ihya etmiştir. Ayrıca bu sudan Hacıbayram hanesinde bir havuz inşa edildiği gibi şehrin muhtelif bölgelerine su verilmiştir. Ankara Hükümet Merkezi oluncaya kadar bu ibtidai su teşkilatından faydalanmıştır.
Abidin Paşa.
Bugün hala ismi ile anılan bu semtte, Abidinpaşa köşkünü yaptırırken, Ankara’nın muhtelif semtlerine bir koyunun etinden astırmış ve en geç bu sırtlara astırdığı et kokmuş ve köşkünü bu güzel ve hakim tepeye yaptırmıştı. Kadirbilir Ankara’lılar, onun bu köşkünü 80 yıldır muhafaza etmiş, bu köşk hala ayaktadır.
Abidinpaşa Atpazarına suyun çıkmasını çok arzu etmiş, mühendisler suyun ancak Cebelağası yokuşunun başına kadar getirmişler ve daha yukarı çıkmasına tazyik ve seviye müsait olmadığı için çıkaramamışlar, rivayete göre Paşa mühendisleri toplamış ve suyun bir haftaya kadar Kale önünde yaptırdığı çeşmeden akmasını, aksi takdirde hepsini azledeceğini emir buyurmuş ve su da büyük bir törenle bir hafta sonra akıtılmış. <<İyi niyetle çalınan çalgı, mürainin teşbihinden iyidir.>> sözü bu değerli paşanındır.
ABİDİNPAŞA NIN İkinci eşi Hacettepeli Kormanlar Ailesinden Faika Hanımdır. Tahsil terbiye görmüş Ankaranın en ünlü en zengin ailesinin Kızıdır. Abidinpaşa Köşkü arazisinin Faika Hanıma ait olduğu,Atatürk Orman Çiftliğinin 30 bin dönümü de Faika hanıma ve ailesine ait olduğu Bu arazinin bedeli Mustafa kemal Paşa Tarafından rayiç bedel üzerinden satın alındığına dair belgeler mevcuttur. Hacettepe Boyracı Meydanın daki Ankara taşından yapılan meşhur ELMADAĞ ÇEŞMESİ nin yapılış öyküsünü ve yaşananları başka bir Makalemde yazacağım.
HALUK BALABAN.

8 Ağustos 2022 Pazartesi

 ANKARA KULÜBÜ BAŞKANLARI.

1947 –DR KAZIM MIHÇOĞLU ( Orman gnl md )
1948-İBRAHİM TALAT VASFİ ÖZ, ( TIP Doktoru .Ankara M.Vekli. )
1949- DR AHMET KAZIM MIHÇIOĞLU,( Orman gnl Md. )
1951- FUAT BÖREKÇİ. ( Ankara M.vekili. )
1952- M.MÜEYYED BEKMAN, ( Ankara Radyosu Md .Tarih Öğretmeni ) KEMAL GÖKTAN. ( Emekli jandarma sb İstiklal Madalyalı Gazi .Ankara Hapishane Müdürü.
1953- DR .MAHİR MAVİOĞLU ( Kızılay Bşk )
1956- DR AHMET KAZIM MIHÇIOĞLU.
1959-TALAT VASFİ ÖZ. ( Tıp Doktoru .Ankara M.vekli. )
1962-DR SAMİ BAĞLUM ( Hıfzıssıhha Bşk )
1963- Dr AHMET KAZIM MIHÇIOĞLU, ( Orman Gnl Md. )
1964- AV.MUAMMER AKPINAR. İHSAN İNAN ( avukat )
1965- AV.ATIF BENDERLİOĞLU, ( Milli Eğitim Bakanı .Eski Ankara Bld Bşk. )
1967- DR AHMET KAZIM MIHÇIOĞLU,
1968- AV ATIF BENDERLİOĞLU. ( Ankara senatörü. Devlet Bakanı )
1974- AV.OSMAN NURİ KALECİK.
1977- ATO BŞK. NECDET ESEN ( Maliyeci )
1979-ATO BŞK AHMET AVUŞOĞLU.
1980- İŞ İNSANI CEMAL OKUR ( Hacettepe spor Bşk )
1985- AV İHSAN İNAN.
1988- İŞ İNSANI. İBRAHİM HAKKI ELMADAĞLI .
1989- DR BÜLENT KALIPÇI. ( Tıp Doktoru )
1996- ABDURRAHMAN OĞULTÜRK ( Yenimahalle Bld Bşk )
1997- İBRAHİM MELİH GÖKÇEK ( Ankara B.Şehir Bld Bşk )
2000- DR BÜLENT KALIPÇI.
2014-DR METİN ÖZASLAN ( Sosyolog.Planlamacı )
Ankara kulübünün 1947 Yılından Bu güne Kadar Başkanlığını yapan Değerli zatların Tarihi sırası ile adlarını yazdım 1932 yılından 1947 yılına kadar büyük titizlikle Ankara kulübünün kuruluşuna destek olan ve hizmet eden Rahmetli Büyüklerimizin de adları ve meslekleri de arşivimde .onlarıda Torunlarıma değerli bir belge olarak bırakacağım.
HALUK BALABAN.
Bir 3 kişi, ayakta duran insanlar ve şunu diyen bir yazı 'Ankara Kulübünü kurmak için toplanan ilk müteşebbisler (1947).' görseli olabilir