17 Temmuz 2024 Çarşamba

 KENT KÜLTÜRÜ VE ANKARALI OLMAK

Bunları Biliyormusunuz…?
Kent yada şehir sosyolojisi bilgisine hakim insanlar derler ki: halk yaşadığı şehri sevip, tanıyıp, sahiplenmelidir. Örneğin Ankara'da oturuyorsa ve kendine nerelisiniz diye sorulursa doğduğu, kütüğünün bulunduğu ya da büyüdüğü şehri değil yaşadığı şehri söylemelidir.
Ancak bu şekilde şehir sahiplenilmiş olur ve şehirde olup bitene karşı hassas, sorumlu olunur. Bugün şehirlerimizin sahipsiz kalmasının sebebi bizleriz galiba.
“Amerikan Pasajı” olarak da bilinen İzmir Caddesi’ndeki Lale Pasajı’nın 60’lı, 70’li yıllardaki müdavimleri arasında Zeki Müren, Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar, Emel Sayın ve Ajda Pekkan’da varmış meğer.
Balgat semtinin ismi, tanrılar tanrısı anlamına gelen “Baal-Gat” tan gelmesi ve belki de burada bir zamanlar büyük bir tapınağın bulunuyor olması ihtimali varmış meğer...
Abidinpaşa semtine adını veren Abidin Paşa, Ankara’nın 18.yüzyıl valilerindenmiş. Ankara’ya suyu ilk getiren yönetici olarak biline Abidin Paşa, en havadar yeri tespit etmek için şehrin çeşitli yerlerine ciğerler astırmış ve onların durumlarına bakarak oturacağı yeri tespit etmiş. En son, bugün Abidinpaşa semtindeki tarihi köşkün yerinde duran ciğer çürüdüğü için burayı mesken tutmuş.
Ankara’da 180 bin civarında Çorumlu yaşıyormuş. Çorumluların kurduğu 180 civarındaki dernek bir federasyon halinde örgütlenmiş ve federasyonun Ulus’taki büyük binasında her ayın 19’unda saat 19’da, 19 plakalılar (yani Çorumlular) toplanıyorlarmış.
Ankara genel olarak güvenli, düşük riskli bir yer olduğu için, Ankaralı AKUTçuların özel bir misyonu da diğer bölgelerdeki AKUTçular için ilk yardım ekibi olarak alarmda bulunmakmış.
Ankara Kalesi’nin hemen yanıbaşındaki saat kulesi, Abdülhamit döneminde başlatılan ve merkezi yönetimin gücünü göstermek amacı taşıyan “Her şehre bir saat kulesi” akımının bir ürünüymüş.
Çin ve Japonya’da uzun ömür ve sonsuzluğun simgesi sayılan Gingko Biloba ağaçlarından biri, hem de 200 yıllık bir tanesi Ankara Garı’nda bulunmaktaymış.
Abdi İpekçi Parkı’ndaki “Eller”, Yüksel Caddesi’ndeki “İnsan hakları”, Gar Meydanı’ndaki “Miras”, Cinnah Caddesi başındaki “Su perileri”, Olgunlar Sokak’taki “Madenci”, Bakanlık’taki TESK binası önündeki “Atatürk ve Kuvva-i Milliyeciler” gibi Ankara’nın pek çok ünlü heykelinin altında aynı heykeltıraşın ismi varmış: Metin Yurdanur.
1914 nüfus sayımına göre Ankara’da 11.646 Ermeni yaşıyormuş. O yıllarda özellikle Kale ve çevresindeki mahalleler ile Etlik ve Keçiören’de oturan Ermeniler terzilik, kuyumculuk, nalbantlık ve ayakkabıcılıkta Ankara’nın önde gelenleriymiş.
Ulus’ta Posta Caddesi’nden Opera Meydanı’na kadar uzanan tarihi ve ucuz Çerkez Sokak’taki 300 civarındaki esnafın büyük bir çoğunluğu dükkanlarını Musevi kökenli vatandaşlarımızdan kiralamışlar.
Maltepe’den Ankara Garı’na uzanan yeraltı çarşısında satılan ürünler arasında en çok ilgi çekeni, askerlerin memleketteki sevdikleri için özel anonslarla doldurttukları “Bayandan Anonslu Kaset” lermiş meğer. Şarkılar arasındaki kişisel mesajları çoğu üniversite öğrencisi olan kızlar okuduğu için böyle anılmaktaymış bu tür kasetler.
Birbirlerini tanımayan, yalnızca internet üzerinden iletişimde bulunan insanların, şehrin merkezi yerlerinde buluşup hep birlikte gökyüzüne bakmak, yastık savaşı yapmak, ayakkabılarını çözüp bağlamak gibi garip şeyler yapıp dağılmalarına “flashmob” deniyormuş ve Ankara’da da böyle şeyler yapan bir grup varmış.
Ankara Garı’ndaki müze evi Mustafa Kemal 1920-22 yılları arasında konut ve karargah olarak kullanmış. Aynı evde kendisinden önce İngiliz işgal kuvvetlerinin komutanı Vitol kalmış. Mustafa Kemal’in Çankaya’ya taşınmasının ardından buranın üst katında Kılıç Ali ve ailesi, alt katında da İsmet İnönü ve ailesi oturmuşlar.
Petroseksüel diye, arabasına normalin üzerinde bir tutkuyla bağlı, onunla herkesin kolay kolay anlayamayacağı yoğunlukta bir ilişki kuran erkeklere deniyormuş ve Ankara’da da bunlarda bir hayli varmış. Hem de son derece organize bir biçimde...
“Computer” kelimesini Türkçe “Bilgisayar” olarak karşılayan kişi, bilgisayara bilgisayar diyen adam, Hacettepe Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi’nin ve Türkiye Bilişim Derneği’nin kurucusu, Prof. Aydın Köksal imiş. Édonanım”, “yazılım” gibi kelimeler de ona aitmiş.
Seymenler parkını kuran ve açan Ankaralı olmadığı halde öz Ankaralıdan daha çalışkan ATOM KARINCA lakaplı SÜLEYMAN ÖNDER Paşa olduğunu. İhtilalin Ankara Belediye başkanı olduğunu. Ankaraya sayısız hizmetlerinin olduğunu ve bilinmediğini.
ANKARALI DERNEKLER. 06 plakası gibi dernek günlerini niçin her ayın 6 sına rastlayan gününde birbirlerini görmek tanımak için bir bardak çay içme günü olarak düzenlemezler.
Ey Başkentliler kütüğünüz neresi olursa olsun lütfen bu şehri tanıyın ve sahip çıkın. Vekilinizi Belediye başkanlarınızı Başkentlilerden seçin
Selam ve saygılar. HALUK BALABAN 17 temmuz 2012.
Fotoğraf açıklaması yok.

Tüm ifadele

11 Temmuz 2024 Perşembe

 AŞARA = AŞÜRE Günü ÖYKÜSÜ….!

Kimine Göre Bolluğun Bereketin sembol Günü. Kimine Göre Nuh Tufanın’ı sonrası Gemide Bulunan Tüm Kişilere Geminin Tufandan sonra karaya Oturması sonrası Kurtuluş sembolü gemide kalan son yiyeceklerden yapılan Kurtuluş Çorbası.
Kimine Göre. Yusuf Peygamberin atıldığı Kör Kuyudan Kurtuluşu onuruna Hazırlanmış bereketin sembolü Çorbaya. Ve yine Bir çok Rivayetlere göre. Anlatılanlar.
Aşara Arapça da 10 demektir Tarihi Kayıtları İncelersek 10 Muharem Günü Miladi 680 Yılında Ker bela da 72 Şehit in Matem Günüdür.KERBELÂ ,AŞARA GÜNÜ , Yezide Biat etmemek İçin 314 evlad-ı ayali ve dostları ile Irak’a göç etmeye Çalışan Peygamber efendimizin Torunu Hz Hüseyin. Suya Hasret yok edilmelerinin günüdür. Yezidin Acımasız dayatması ile Bana Biat et Tüm sevdiklerinle seni af edeyim canını Bağışlayım sözüne Ben Peygamber Torunuyum Allahtan Başkasının emirleri dışında Kimseye Biat etmem Peygamberin Buyruğu dışına çıkmam Ben sana Biat edersem Tüm Müslümanlarda Zulme Boyun eğer der. Mekke’den Çıktıktan sonra Muharrem ayının 2. Günü Küfeye 100 km mesafede Ker belaya varılır. Etrafları 1000 ( süfyani ) yezidin askeri ile çevrilir Bir kez daha Yezide Biat etmesi şartı öne sürülür Kabul etmez yezidin Komutanı.ÜBEYDİLLAH İBNİ ZİYAT yeniden binlerce asker gönderir. Bu Askerlerin Başında ŞİMİR isimli Bir komutan Vardır….!
ŞİMİR KİMDİR ? 18 yıl önce Hz Ali ile Yezidin Babası Muaviye'ye Karşı savaşan ve bu savaş da sağ Gözünü kaybeden Hz Ali’nin Komutanlarındandır….! ( Miladi 656 yılında )
HZ Hüseyin Şimire Babasından dolayı Müsaade edin sadece ben Yezid ile Görüşeyim der Müsaade etmezler peki Müsaade Edin Nehrin Ötesine geçeyim der Biraz Ötede Fırat Nehri Güldür güldür akar sesi Kerbeladan duyulurken ne Nehri geçmesine nede Kırbalarına Bir gram su alınmasına müsaade etmezler. ALİ AŞKÂR suya hasret Kundaktaki Bebek, Evlad-ı Zehra suya Hasrettir 50 derecenin Üstünde Peygam ber efendimiz SA. Hz Muhammet efedimizin ( Bende Hüseyindenim dediği ) torunu 314 kişi suya hasret etrafları Binlerce Yezid Askeri ile çevrili bekletilmektedir İlla Hz Hüseyinin Biat etmesi istenmektedir 9 .Günde Tüm Kafile suya hasret bırakılmaktadır. Ve israrla Hüseyinden Biat beklenmektedir.. Hz HÜSEYİN ( KİTABIN VE SÜNNETİN VARİSİYİM ,ALEME RAHMET NEBİNİN EVLADIYIM ,HATİCETÜL KUBRANIN GÖNÜL MEYVESİYİM ) der Ben Biat edersem DİN BİTER. Der Tevafuka bakın ki 9 Muharrem Perşembe günüdür 2023 yılı da 9 muharrem Perşembe günüdür.
ŞİMİR Biat etmeyen Hz Hüseyin ve etrafına son olarak Biat edenler eman dileyenlerin af olunacağını Bildirir Bunu üzerine 314 kişilik kafileden 92 kişi kalır diğerleri biat eder yezidden canını kurtarır Kerbeladan ayrılır. Kalan 92 kişiye Hitabende Hz Hüseyin ÜSTÜNDE KUL HAKKI OLAN kafileden ayrılsın der ve sözlerine açıklık getirir. ( Komşusundan Bir kazan alıpta vermeyen. Arkadaşı Hakkında haksız Gıybet yapan. Beytül mala zarar everen. Devlete vergisini vermeyen , ailesine zulmeden 9 Muharrem gecesi ayrılsın der 20 kişi göz yaşları ile ağlaya ağlaya Kafileden ayrılır . 10 Muharrem sabahı Binlerce Yezid askeri Peygamber efendimizin Göz Nuru Torunu Hüseyine saldırır Günlerce susuz kalmış bitap 72 gerçek Sahabeye saldırı Hepsini Kılıçtan geçirir sadece 30 Müslüman kadın esir alınır içlerinde Tek Peygamber Torunu SEYYİDE ZEYNEP vardır bir de Zeynel Abidin .
Hz Hüseyin 30 dan fazla Ok ile vurulur Kolları kesilir Başı Kesilir Bir sepete Konur. Zeynel Abidin Tek Kurtulan erkektir oda savaş sırasında kımıldayamayacak kadar hasta ve bitap düşmüştür. Onunda Bir devenin arkasına bağlanan zincirlenmiş vaziyette sürükleyerek Yezidin huzuruna Götürürler.
Yezid Mağrur Gururlu Allah beni seviyor ki Bu savaşta beni Muzaffer eyledi der Huzuruna sepetler içinde getirilen Kesik başları dizdirdi onların dudaklarına elindeki uzun sopalarla vurarak Bakın Ben sizlerden üstünüm diye seslendi. Hz Hüseyin’in Kesik Başı 6 yaşındaki Kızı RUGAYDE= RUKİYE nin kucağına verdi. Babasının Kesik Başına sarılan Kızı Babam canın acıyor mu dedi ve Ruhunu teslim etti.
SEYİDE ZEYNEP den de Biat etmesi İstendi O da biat etmedi.
Zalim Yezit Mekke’yi Mancınıklarla taşa Tuttu 3 gün Tüm Mekke'yi Yağmalattı Uhut ve Hendek Savaşlarından sağ Kalan Tüm gazileri Şehit etti Kılıçtan geçirdi. Tüm Mekke’nin Malı Mülkü kadınları Ordumundur dedi. Mekkeli Kadınların ırzına geçildi. Bu olayda 900 çocuk doğdu. Zalim Yezit Kâbe’nin İşgalin üçüncü Gecesi Öldü…..! Yerine Oğlu Halife Olarak geçirildi. Oda EY MÜSLÜMANLAR BU GÜNAH HEPİMİZE YETER dedi Görevi Kabul etmiyorum dedi . MERVAN BİN HAKEM Tarafından öldürüldü. Yerine 17 yaşında Küçük Muaviye geçti.
Peygamber efendimiz SA efendimiz Yıllar önce eşlerinden Ümmi seleme'ye Toprak Kap içinde İki avuç Toprak olan bir kap verir ve derki Bu Kabın İçindeki Toprak Kan olunca Bilinki Torunum Hüseyin Şehit edilecektir der . Ümmi seleme 92 yaşında vefat eder ayni ile vakidir ki Bir gün O toprak kaptaki toprak Kan olur o tarih 10 Muharrem 680 yılı ve günüdür. Peygamber efendimizin Torunu Tüm aile efradı ile şehit ve esir edilir
KABEY-İ MUZZAMA Osmanlının eline geçtiğinden buyana 4156 SÜRRE ALAYI düzenlendi ve 4156 sürre defteri tutuldu Kâbe’nin Korunması Bakımı Onarımı Yönetimi temizliği için Binlerce Osmanlı altını ve Binlerce insan Görevlendirildi Kâbe’yi Korumak için ECYAD KALESİ yapıldı. Kabe örtüsü Bile İstanbul’dan Gönderildi. Petrol çıktıktan sonra Arap Milleti Osmanlıyı yok saydı.
AŞARA = AŞÜRE nin 10 muharrem gününün çok kısa öyküsünü sizler Osmanlı arşivlerinden derlenen notlarla aktarmaya çalıştım Yezidin !0 Muharremi Unutturmak ve Kutlamak İçin Aşüre dağıttığı anlatılmaktadır. Her Hangi bir Niyetle dağıtılırsa dağıtılsın AŞÜRE Yurdumuzda Bolluğu bereketi İnsanların Bir birlerine Muhabbetti için dua ile pişirilip dağıtılmaktadır
BİRLİĞİMİZ BERABERLİĞİMİZ DAİM OLSUN.
Ben Torunlarımın adını . ZEYNEL EFE. VE ZEYNEP ECE olarak Kulaklarına ezan okudum Cümlenin evladı Torunu Hayırlı vatan sevgisi ile yetişsin.
HALUK BALABAN.


Tüm ifadeler:
Sen, Haluk Balaban, Ali Feza Kılıç ve 12 diğer kişi